أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
قُل لَّوْ كَانَ ٱلْبَحْرُ مِدَادًا لِّكَلِمَٰتِ رَبِّى وَلَوْ اَنَّ مَا فِي الْاَرْضِ مِنْ شَجَرَةٍ اَقْلَامٌ لَنَفِدَ ٱلْبَحْرُ قَبْلَ أَن تَنفَدَ كَلِمَٰتُ رَبِّى وَلَوْ جِئْنَا بِمِثْلِهِۦ مَدَدًا
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kul lev kânel bahru midâden li kelimâti rabbî, Velev ennemâ fî-l-ardi min şeceratin aklâmun, le nefidel bahru kable en tenfede kelimâtu rabbî, ve lev ci’nâ bi mislihî mededâ.
Bismillahirrahmenirrahim
De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve Yeryüzünde ne kadar ağaç varsa hepsi kalem olsa idi, ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak), Ve onlar ile her an yazsalar idi, Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.”
(Kuran-ı Kerim’den Ayet – Kef Suresi 109 ve Lokman Suresi 27 den Pasaj ve Bulamadığım Bir Sureden Pasaj)