El – Fatiha Denilince Fatiha Okumak Zorunda Mıyız?

El – Fatiha Denilince Fatiha Okumak Zorunda Mıyız?

El-Fatiha dendiğinde hangi sure okunur? Camilerde, taziyelerde, mezarlarda, yemeklerde vs. okunan Kur’ân-ı Kerîm’den, edilen duâdan sonra “El-Fatiha” dendiği zaman Fatiha okumak zorunda mıyız?

Kur’ân okunduğu zaman Müslümanın onu dinlemesi gerekir. Çünkü


وَإِذَا قُرِئَ ٱلْقُرْءَانُ فَٱسْتَمِعُوا۟ لَهُۥ وَأَنصِتُوا۟ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ

Ve izâ kuriel kur’ânu festemiû lehu ve ensıtû leallekum turhamûn.

“Kur’ân okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.”

(el-A’râf, 7/204)

buyrulmaktadır.

Kur’ân-ı Kerîm okunurken Müslümanların konuşmayı bırakıp onu dinlemeleri istenmekle birlikte bunun farz olup olmadığı, farz olması durumunda da bu hükmün mutlak olup olmadığı konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bazı âlimlerin görüşüne göre Kur’ân okunduğunda onu dinlemek her zaman farzdır. Bazılarına göre yukarıdaki âyet, farziyet değil tavsiye (nedb) anlamı taşımaktadır. Bazı âlimlere göre ise âyet, sadece namazda okunan Kur’ân’ı dinlemekle ilgilidir; namaz dışında Kur’ân okunurken onu dinlemek ise müstehaptır

(Ebussuûd, İrşâd, 3/310)

Hanefî mezhebinde ise namaz dışında Kur’ân okunurken onu dinlemenin hükmü hakkında iki görüş vardır. Birine göre bu dinleme farz-ı ayn, diğerine göre ise farz-ı kifâyedir. Farz-ı kifâye olduğunu söyleyenlere göre, Kur’ân okunan yerde onu dinleyen birileri varsa diğerlerinden sorumluluk düşer. Ayrıca mezhepteki her iki görüşe göre de Kur’ân okunurken, bir mazeret sebebiyle onu dinleyemeyenler sorumlu olmazlar. Özellikle, çarşı ve iş yeri gibi mekânlarda insanlar kendi işleriyle uğraşırken birileri onların yanında Kur’ân okuyorsa, dinlemeyenlerin değil, okuyanın günahkâr olacağı ifade edilmiştir

(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/546)

Buna göre, başkalarının dinlemesine mani olmadan camide veya başka bir mekânda sesli olarak Kur’ân okunurken bir kenarda namaz kılmakta sakınca yoktur.

بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ٱقْرَأْ بِٱسْمِ رَبِّكَ ٱلَّذِى خَلَقَ خَلَقَ ٱلْإِنسَٰنَ مِنْ عَلَقٍ ٱقْرَأْ وَرَبُّكَ ٱلْأَكْرَمُ ٱلَّذِى عَلَّمَ بِٱلْقَلَمِ عَلَّمَ ٱلْإِنسَٰنَ مَا لَمْ يَعْلَمْ

Ikra’bismi rabbikellezî halak Halakal insâne min alak Ikra’ ve rabbukel ekrem Ellezî alleme bil kalem Allemel insâne mâ lem ya’lem.


Yaratan Rabbinin adıyla oku! (Bu kitabı “Besmele” ile birlikte oku) O, insanı “alak”dan yarattı. (Hücrelerden kan pihtisindan yada kandan yada gen den yarattı).  Oku! Senin Rabbin Kerem (ikram eden sunan) sahibi olandır. (Bu kainat sofrasını size sunandır)
O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.

Alak  Suresi 1- 5. Ayet

burada okumak iki defa emir kipi ile gelmekde kurandaki emir kipi ile gelen her fiil farzdır, O yüzden kitabımız Kuranı okumak Farzdır. burda inzal olan ilk ayette olsa Allah o kitabın bu günkü hali ile tamam olcak vaktinide hesap etmiş olmalı ki okumamızı emrediyor, öğrenmemizi emrediyor. Namazlarda  imam komut verir “Allahu ekber” der namaza gir iftitiah tekbiri ile gir emri, başla emri, sonra tekrar “Allahu ekber” rukuya eğil emri,.. yani biz onun “Allahu ekber” demesinden anlarız rukuya eğilmemiz gerektiğini, o bir komut kelimesidir, işte namazı yöneten imam veya müezzin yada kuranı okuyan kari yada duayı eden kimse komut verir el Fatiha maassalavat diye

yani

“Sadakallahülazim, Sübhane rabbike rabbil izzeti amma yasifun ve selamün alel murselin velhamdülillahi rabbil alemin el Fatiha maassalavat” denilir.

bu bir komuttur, aynen namazda rukuya ve secdeye varma emri gibi, salavat ile birlikte bir fatiha okuyun emridir, onu duyanın okuması vacibdir, vecibedir, görevdir, imama uymak gibidir. Namazda imama itaat etmeyen, namazdan çıkmıştır, namazı ifsat olmuştur, mesela komutana sadece savaşda itaat edlmez,  asker savaş sonrasında da komutana itaat etmek durumundadır, yani imama ve müezzine  sadece namazda değil namaz sonrası okunan kuran ve duada da itaat gerekir, bu da demek olur ki imama itaat edip namaz kılan  namaz sonrasında da kuran dinleyen herkes o halde iken ona itaat emri vardır yani dinlemek farz, taaaki dağılıp dünya işlerine dönesiye kadar. ve imam yada müezzin yada kari Fatiha emri verince de duyan kimsenin,  biliyorsa Fatiha okuması, müslüman olanın üzerine vacip ve vecibedir, görevdir, imama görevliya itaattir,  fatiha okumamak demekte  vacibin terki  Farzın terki gibidir, okumayanın üzerinde vebal kalır. Vebal sorumluluk demektir, yani sorumluluğunu yerine getirmemiş olur.

Başka din alimleri  bunun farz veya vacip olmadığını savunmuşlar  müstehab hükmüne koymuşlar okunmaması durumunda herhangi bir günah ve vebal olmayacağında  ictihad etmişler. Bizde bir din alimi olaraktan böyle ictihad ettik,

Peygamberimiz buyurdu

“Ümmetimin ihtilafı rahmettir.”

“Ashabım semadaki yıldızlar gibidir. Hangisinden hadis alırsanız, doğruyu bulursunuz. Ashabın ihtilâfı sizin için rahmettir.”

(el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, I/64; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, I/210-212)

“Muhammed’in (a.s.m.) Ashabının ihtilâfı Allah’ın kulları için bir rahmettir.”

Alimlerin ihtilafı sofrada farklı lokmaların bulunması kadar lezzetlidir.

maasselam…


Raşit Tunca
Bu Bir Karoglan Raşit Tunca Makalesidir
Avusturya Gümünd ili Schrems  ilçesi Bugün 27 Ağustos 2024 Salı saat sabah 05:32

Fetva Kaynak

Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu

Author: RasitTunca

Bir yanıt yazın