Hafızlık ve Önemi – Tevatur ve Hafızlık İle Nesiller Boyunca Yaşayan Sözler
Kur’an ve Hadisler: Tevatur ve Hafızlık İle Nesiller Boyunca Yaşayan Sözler
Kur’an-ı Kerim ve hadisler, İslam dininin temel kaynaklarıdır. Bu kutsal metinlerin günümüze kadar doğru bir şekilde ulaşması, tevatür ve hafızlık gibi önemli yöntemlere dayanmaktadır. Bu makalede, tevatür ve hafızlığın ne olduğu, Kur’an ve hadislerin korunmasındaki önemi ve günümüzdeki konumu ele alınacaktır.
Tevatur Nedir?
Tevatur, bir sözün o kadar çok kişi tarafından, o kadar uzun bir süre boyunca, birbirinden bağımsız olarak nakledilmesi ki, bu sözün yalan olması mümkün olmayacak kadar güçlü bir şekilde tasdik edilmesidir. Kur’an-ı Kerim, tevatür yoluyla bize ulaşan en önemli metindir. Peygamber Efendimiz (sav.) döneminde birçok sahabe, Kur’an’ı ezberlemiş ve sonraki nesillere aktarmıştır. Bu sayede Kur’an, herhangi bir tahrifata uğramadan günümüze kadar gelmiştir.
Hafızlık Nedir?
Hafızlık, Kur’an-ı Kerim’i ezberlemek anlamına gelir. Hafızlar, Kur’an’ı kelimesi kelimesine ezberleyerek, dinin korunmasında önemli bir rol oynamışlardır. Hadisler de hafızlar sayesinde nesilden nesile aktarılmıştır.
Tevatur ve Hafızlığın Kur’an ve Hadislerin Korunmasındaki Önemi
Tevatur: Tevatur, Kur’an’ın aslının korunmasında en güçlü delildir. O kadar çok kişi tarafından, o kadar uzun süre boyunca nakledilmiştir ki, herhangi bir hata veya tahrifat ihtimali düşüktür.
Hafızlık: Hafızlık, Kur’an’ın yazılı hale getirilmesinden önce en önemli koruma yöntemidirdi. Hafızlar, Kur’an’ı ezberleyerek, onun doğru bir şekilde nesillere aktarılmasını sağlamışlardır.
Hafızlık İle İlgili Hadisler ve Hafızlığın Fazileti
Peygamber-sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurdular:
“Kim Kur’ân’ı okur, onu güzelce ezberler, helâlini helâl, haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa, Allah bu sayede o kimseyi cennetine koyar. Ailesinden hepsi cehennnemi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı verir.”
(Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; Ahmed, I, 148)
Peygamber Efendimiz, Tebük Seferi’ne çıkarken Neccâroğulları’nın bayrağını Umâre bin Hazm’a vermişti. Daha sonra Zeyd bin Sabit’i görünce, bayrağı Umâre’den alıp ona verdi. Umâre -radıyallâhu anh-:
“–Yâ Rasûlallah! Bana kızdınız mı?” diye sorunca Peygamber -aleyhisselâm-:
“–Hayır! Vallâhi kızmadım! Fakat, siz de Kur’ân’ı tercih ediniz! Zeyd, Kur’ân’ı senden daha çok ezberlemiştir! Burnu kesik zenci köle bile olsa, Kur’ân’ı daha çok ezberlemiş olan kimse başkalarına tercih edilir!” buyurdu.
Evs ve Hazrec kabîlelerine de, bayraklarını Kur’ân’ı daha çok ezberlemiş olan kimselere taşıtmalarını emretti. Bunun üzerine Avfoğulları’nın bayrağını Ebû Zeyd, Benî Selime’nin bayrağını da Muâz -radıyallâhu anh- taşıdı.
(Vâkıdî, III, 1003)
Nâfi bin Abdi’l-Hâris, Usfan’da Ömer -radıyallâhu anh-’a rastlamıştı. Hazret-i Ömer onu Mekke’ye vâli tâyin etmiş olduğu için:
“−Mekkelilerin başına kimi bıraktın?” diye sordu. O:
“−İbn-i Ebzâ’yı!” dedi.
Hazret-i Ömer:
“−İbn-i Ebzâ kimdir?” diye sorunca Nâfî:
“−Âzâd ettiğimiz kölelerden birisidir.” dedi.
Ömer -radıyallâhu anh-’ın:
“−Yerine bir âzatlıyı mı bıraktın?” sorusu karşısında ise şu ibretli cevâbı verdi:
“−O, Allâh’ın Kitâbı’nı okur ve farzlarını da iyi bilir.”
Bunun üzerine Hazret-i Ömer hayrânlık içerisinde:
“–Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
«Allâh şu Kur’ân ile birtakım kimselerin kıymetini yükseltir; bazılarını da alçaltır.» buyurmuştu!” dedi.
(Müslim, Müsâfirîn, 269)
Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
“Gerçekten Biz, insanlar düşünüp akıllarını başlarına alsınlar diye bu Kur’ân’da, her türlüsünden temsiller getirdik.”
(ez-Zümer, 27)
“Kim Kur’ân’ı küçük yaşlarda öğrenirse Kur’ân onun etine ve kanına işler (Yâni Kur’ân’ın feyziyle nûrlanır.)” buyurmuştur.
(Ali el-Müttakî, I, 532)
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Vedâ Haccı’nda:
“…Size öyle bir emânet bırakıyorum ki, ona sımsıkı sarıldığınız müddetçe yolunuzu şaşırmazsınız. O emânet, Allâh’ın Kitâbı ve Nebîsinin Sünnet’idir…”
(Hâkim, I, 171/318) buyurmuşlar
Hafızlar 10 Kişiye Şefaat Edecektir
Peygamber-sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurdular:
“Kim Kur’ân’ı okur, onu güzelce ezberler, helâlini helâl, haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa, Allah bu sayede o kimseyi cennetine koyar. Ailesinden hepsi cehennnemi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı verir.”
(Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; Ahmed, I, 148)
Peygamber Efendimiz’i (s.a.v) En Çok Üzen Olay
Enes -radıyallâhu anh-:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in Bi’r-i Maûne’de şehîd olan ashâbına üzüldüğü kadar, hiçbir şeye üzüldüğünü görmedim!” demiştir.
(Müslim, Mesâcid, 302)
Peygamberimiz’in (s.a.v) Kuran’ı Kerim’i En çok Bilenlere Verdiği Değer
Câbir -radıyallâhu anh-’tan rivâyet edildiğine göre, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Uhud Gazvesi’nde şehîd düşenleri her mezara iki kişi konacak şekilde bir araya getirtmiş:
“–Bunların hangisi daha çok Kur’ân bilirdi (Kur’ân’ı yaşardı)?” diye sormuş ve şehîdlerden hangisi gösterilirse, onu kıble tarafına koymuştur.
(Buhârî, Cenâiz, 73, 75)
Hafızların Cennetteki Makamı
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Çocuklarınızı üç hususta yetiştirin: Peygamber sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi ve Kur’ân kıraati… Çünkü hamele-i Kur’ân (yâni Kur’ân hafızları) hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde peygamberler ve asfiyâ (yâni safâya ermiş olan Allâh dostları) ile birlikte Arş’ın gölgesindedir.”
(Münâvî, I, 226)
Gıpta Edilecek İki Kişiden Biri de Kur’an ile Meşgul Olandır
İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah’ın kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz O’nun yolunda harcayan kimse.”
(Buhârî, İlm 15, Zekât 5, Ahkâm 3, Temennî 5, İ’tisâm 13, Tevhîd 45)
En Hayırlınız Kur’an Öğrenen ve Öğretendir
Osmân İbni Affân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”
(Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21)
Ebû Mûsa radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Şu Kur’an’ı hâfızanızda korumaya özen gösteriniz. Muhammed’in canını kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, Kur’an’ın hâfızadan çıkıp kaçması, bağlı devenin ipinden boşanıp kaçmasından daha hızlıdır.”
(Buhârî, Fazâilü’l-Kur’ân 23; Müslim, Müsâfirîn 231)
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) Kur’ân ehline ve âilesine şu güzel müjdeleri vermişlerdir:
“Kıyamet günü kabir yarılıp Kur’ân’ı okuyan kişi dışarı çıktığında, Kur’ân onu rengi solmuş bir adam gibi karşılar. «Beni tanıyor musun?» diye sorar.
Mü’min «Tanıyamadım» der.
O şahıs, «Ben öğle sıcağında seni susuz, gece uykusuz bırakan arkadaşın Kur’ân’ım. Her tüccar ticaretinin peşindedir. Sen ise bugün her ticaretin peşinde olacaksın!» der. Hemen sağ eline saltanat, sol eline ebediyet verilir, başına vakar tâcı konur, anne-babasına hulleler giydirilir ki dünya ehli onlara kıymet biçemez veya bunlar dünya ve içindekilerden daha kıymetlidir.
Onlar, «Bu değerli elbiseler bize niçin giydirildi?» diye sorarlar. «Çocuğunuzun Kur’ân’ı eline alması sebebiyle» denir.
Sonra Kur’ân okuyan kişiye, «Oku ve cennetin dereceleri ve odaları arasında yüksel!» denir. O, ister hızlı, ister tertîl üzere olsun okumaya devam ettiği müddetçe yükselmeye devam eder.”
(Ahmed, 5: 348; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân, 15; Abdürrazzak, Musannef, 3: 373; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 6: 129)
Hıfz Nedir? Hafız Kimdir, Kime Denir?
Ezberlemek, zihinde tutmak, muhafaza etmek, saklamak, korumak anlamındaki “h-f-z” kökünden türeyen hâfız, ezberleyen, zihninde tutan, saklayan, koruyan demektir. Hafîz, hâfız kelimesinin mübalâğalı şeklidir. Hâfız kelimesi, din ıstılahında farklı anlamlara gelir: Koruyan ve esirgeyen anlamında Allah’ın güzel isimlerinden biridir.
Kur’ân’ı başından sonuna kadar hatasız olarak ezberleyenlere, yüz bin hadisi senet ve metinleriyle birlikte ezberleyip râvîlerin terceme-i hallerini bilen muhaddislere de hâfız denir. Çoğulu huffaz, hafaza, hafizîn ve hafızât’dır.
Günümüzde Hafızlığın Konumu
Günümüzde de hafızlık büyük önem taşımaktadır. Hafızlık yapan kişiler, dinin temel kaynaklarını en iyi şekilde öğrenmiş olurlar. Ayrıca, hafızlık, kişinin hafıza gücünü geliştirir, sabrını artırır ve dini bilgisini derinleştirir.
Kur’an Kursları: Dünyanın birçok yerinde Kur’an kursları bulunmaktadır. Bu kurslarda çocuklar ve yetişkinler Kur’an’ı ezberlemektedir.
Hafızlık Yarışmaları: Hafızlık yarışmaları düzenlenerek, hafızların yetenekleri teşvik edilmektedir.
Teknoloji: Günümüzde teknolojik imkanlar sayesinde Kur’an’ı dinlemek ve ezberlemek daha kolay hale gelmiştir. Cep telefonlarında ve bilgisayarlarda Kur’an-ı Kerim uygulamaları bulunmaktadır.
Bilgisayar hard diskleri, ve ve extern festplatteler, ve usb ve sd kartlar,.. bu gün bir biligiyi, kitabı, videoyu, ses kaydını,.. saklamak için çok güzel yöntemler, elektrik olduğu müddetce kullanılcak en iyi yöntem, öyle olunca, hafızlık artık önemini kaybetmek üzeremi diyebiliriz?
Hafızlık ve Teknoloji: Değişen Bir İlişki
Harika bir soru soruyorsunuz. Evet, bilgisayar hard diskleri, harici bellekler ve SD kartlar gibi teknolojik gelişmeler, bilgi depolama konusunda bize muazzam imkanlar sunuyor. Bu durum, geçmişte ağırlıklı olarak hafızaya dayalı bilgi saklama yöntemlerinin önemini sorgulatıyor. Ancak bu durum, hafızlığın önemini tamamen kaybettiği anlamına gelmiyor. Gelin, bu konuyu daha detaylı inceleyelim.
Teknolojinin Sunduğu Avantajlar
Kapasite: Gigabayt ve terabaytlarla ölçülen devasa depolama alanları, neredeyse sınırsız bilgi saklama imkanı sunuyor.
Erişim: İstenilen bilgiye anında ve kolayca erişilebiliyor.
Yedekleme: Bilgiler, farklı ortamlarda yedeklenerek kaybolma riskine karşı korunabiliyor.
Paylaşım: Bilgiler, internet üzerinden kolayca dünyanın her yerine yayılabiliyor.
Hafızlığın Hala Önemli Olmasının Nedenleri
Güvenilirlik: Teknolojik arızalar veya veri kayıpları gibi durumlar her zaman mümkün. Hafıza ise, insan beyninin doğal bir yedekleme sistemi gibidir.
Anlama: Bilgileri ezberlemek, onları daha iyi anlamaya ve içselleştirmeye yardımcı olur.
Derinlemesine Öğrenme: Hafızlık, pasif öğrenmenin ötesine geçerek aktif bir öğrenme süreci sağlar.
Kültürel Miras: Hafızlık, özellikle dini metinlerin korunması ve aktarılması açısından kültürel bir miras olarak değerlidir.
Bağımsızlık: Teknolojik cihazlara bağımlılığı azaltır ve kişisel bilgiye erişimde özgürlük sağlar.
Hafızlık ve Teknolojinin Birlikte Kullanımı
Aslında, hafızlık ve teknoloji birbirini tamamlayan unsurlardır. Teknoloji, hafızlığı destekleyebilir ve güçlendirebilir. Örneğin:
Dijital Kütüphaneler: Kur’an-ı Kerim ve hadislerin dijital kütüphanelerde bulunması, hafızların çalışmalarını kolaylaştırır ve kontrol etme imkanı sunar.
Dil Öğrenme Uygulamaları: Dil öğrenme uygulamaları, kelimeleri ve cümleleri ezberlemede yardımcı olur.
Hafızlık Yarışmaları: Hafızlık yarışmaları, teknoloji sayesinde daha geniş kitlelere ulaşır ve hafızlığı teşvik eder.
Sonuç
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgiye erişimimiz kolaylaşsa da, hafızlığın önemi hala devam etmektedir. Hafızlık, sadece geçmişe ait bir yöntem değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir yatırımdır. İdeal olan, teknolojinin sunduğu imkanları kullanarak hafızlığı desteklemek ve geliştirmektir. Bu sayede hem bilgiye kolayca erişebilir hem de bilgileri daha derinlemesine öğrenebiliriz.
Kısacası, hafızlık ve teknoloji, birbirine zıt kavramlar değil, birbirini tamamlayan unsurlardır. İkisini birlikte kullanarak daha iyi sonuçlar elde edebiliriz.
Bu konuda neler düşünüyorsunuz? Hafızlık ve teknoloji arasındaki ilişki hakkında başka sorularınız var mı?
Sonuç
Tevatur ve hafızlık, Kur’an ve hadislerin günümüze kadar doğru bir şekilde ulaşmasında çok önemli rol oynayan iki temel yöntemdir. Hafızlık, sadece Kur’an’ı ezberlemek değil, aynı zamanda dini bir sorumluluk ve kültürel bir miras taşımaktır. Günümüzde de hafızlığın önemi artarak devam etmektedir.
Bu makalede ele alınan konularla ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz, aşağıdaki kaynaklardan yararlanabilirsiniz:
İslam Ansiklopedisi
Kuran Tefsirleri
Hadis Kitapları
İlgili Akademik Çalışmalar
Anahtar Kelimeler: Tevatur, hafızlık, Kur’an, hadis, İslam, din, koruma, kültür, miras
Bu makale, genel bir bilgi verme amacıyla hazırlanmıştır. Daha derinlemesine bir çalışma için uzman görüşüne başvurmanız önerilir.
Autor
Google Gemini ve Raşit Tunca
07.12.2024