Peygamberimizin Dilinden Günlük Okuncak Güzel Dualar

Peygamberimizin Dilinden Günlük Okuncak Güzel Dualar

(Sabah akşam, 3 defa, “Bismillahillezî lâ yedurru ma’asmihî şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüvessemî’ul alîm” okuyan, büyücü ve zâlimden emin olur.) [İbni Mâce]

(Sabah 3 defa, “Eûzü billahis-semî’il alîmi mineşşeytânirracîm” diyerek Haşr sûresinin son üç âyetini okuyana, 70 bin melek, akşama kadar dua eder. O gün ölürse şehit olur. Akşam okursa yine aynı şeylere kavuşur.) [Tirmizî]

(Sabah namazından sonra 11 İhlas okuyana, Cennette bir köşk verilir.) [Harâitî]

(Üç şey kendisinde bulunan kimse, Cennete dilediği kapıdan girecektir: Kul hakkını ödeyen, her namazdan sonra 11 defa İhlas sûresini okuyan, katilini affederek ölen.) [Berika]

(Sabah namazından sonra on defa, “La ilahe illallahü vahdehü la-şerikeleh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yümit ve hüve ala külli şeyin kadir” okuyan, akşama kadar her çeşit zarardan korunur, hiçbir günah ona zarar vermez.) [Nesâî] (“Günah zarar vermez” demek, günah işlemez veya işlediği günaha tevbe eder, o günah ona zarar vermemiş olur demektir.)

([Yukarıdaki tesbihi] Akşam namazından sonra okuyan, sabaha kadar şeytandan korunur. On sevaba kavuşur, on günahı affolur ve on köle azat etmiş gibi sevap verilir.) [Tirmizî]

(Her gün sabah namazından sonra üç defa “Sübhanallah-il azim ve bi hamdihi” diyen körlük, cüzzam ve felçten korunur.) [İ. Ahmed]

(Sübhânallahi ve bi-hamdihi sübhânallahil-azîm) tesbihini, sabah akşam yüz kere okuyanın günahları affolur, dertlerden kurtulur ve bir daha günah işlemekten muhafaza olunur. (İslam Ahlakı)

(Şirkten korunmak için “Allahümme innî eûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a’lemü ve estağfiruke li-mâ lâ a’lemü inneke ente allâmülguyûb” okuyun!) [İ. Ahmed]

(Sabah akşam 7 defa, “Hasbiyallahü lâ ilahe illâ hü, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil-azîm” okuyanın, dünya ve âhiret işine Allahü teâlâ kâfi gelir.) [Beyhekî]

(“Allahümme mâ esbaha bî min ni’metin ev bi ehadin min halkıke, fe minke vahdeke lâ şerîke leke, felekel hamdü ve lekeş-şükr” duasını, gündüz okuyan o günün, akşam okuyan o gecenin şükrünü ifa etmiş olur.) [M. Rabbani 3/17] (Akşam esbaha yerine emsâ denir.)

(Bir kimse, sabah akşam yüz defa “Sübhânallahi ve bihamdihi” derse, o gün ve o gece, hiç kimse onun kadar sevab kazanamaz.) [Deylemi]

(Evden çıkarken “Bismillahi, tevekkeltü alellah, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.) [Tirmizî]

(“Lâ havle…” okumak, doksandokuz derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdan kurtulmaktır.) [Ebu Nuaym] [İmam-ı Rabbani hazretleri, din ve dünya zararlarından kurtulmak için her gün 500 defa “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah” okurdu. Okumaya başlarken ve okuyunca yüzer defa Salevat getirirdi. (Tefsir-i Mazheri)]

(Her gün yüz defa salevat getiren, münafıklıktan ve Cehennem ateşinden uzaklaşır ve Kıyamette şehitlerle beraber olur.) [Taberânî]

(Günde 25 defa “Allahümme bâriklî fil mevt ve fî mâ ba’del-mevt” okuyan şehit olur.) [Redd-ül muhtar]

(Gece Âmenerrasulü’yü okuyana, o her şey için yeterlidir. Bu iki âyeti yatsıdan sonra okuyana, geceyi ibadetle geçirmiş sevabı verilir.) [Şir’a]

(Yatarken Mülk [Tebareke] sûresini okumadan yatma! Çünkü ölürsen kabirde yoldaş olur.) [Ey Oğul İlmihâli]

(Tebârekeyi okumadan yatma! Kabir azabını def eder. Her gece Tebâreke okuyan, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevaba kavuşur.) [Ey Oğul İlmihâli]

(Mülk sûresi, okuyana affedilinceye kadar şefaat eder.) [İ. Ahmed]

(Geceleyin Yasin-i şerif okuyan, affedilmiş olarak sabaha çıkar.) [Buhârî]

(Her gece Yasin-i şerif okumaya devam eden şehit olarak ölür.) [Taberânî]

(Cuma gecesi Yasin sûresini okuyanın günahları affedilir.) [İsfehânî]

Her gece yatarken yüz defa, (Sübhânallahi velhamdü lillahi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber) okuyan kimse, kendini hesaba çekerek günahlarını affettirmiş olur.

(Sabah akşam İhlas ve Muavvizeteyn’i üçer defa oku! Bütün bela, âfet, sıkıntı ve istenmeyen kötü şeyleri giderir.) [Tirmizî]

(Eve girerken İhlâs sûresini okuyan, yoksulluk görmez.) [T. Kurtubî]

(Evden çıkarken Âyet-el kürsi okuyana melekler, eve gelene kadar dua eder.) [Ey Oğul İlmihâli]

(Lâ havle velâ kuvvete illâ billah okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdan kurtulmaktır.) [Ebu Nuaym] [İmam-ı Rabbânî hazretleri, din ve dünya zararlarından kurtulmak için her gün 500 defa “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah” okurdu. Okumaya başlarken ve okuyunca yüzer defa salevat getirirdi. (Tefsir-i Mazherî)]

(Sıkıntılı veya borçlu olan kimse, bin kere “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm” derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.) [Şir’a] (Bunu her gün yüz defa okuyan da fakirliğe düşmez. Elindeki nimetler de devam eder.)

(İstigfara devam eden kimse, her sıkıntıdan kurtulur, ummadığı yerden rızıklanır.) [İbni Mâce] (İstigfar olarak (Estagfirullah el-azim ellezi lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyum ve etubü ileyh) okumalıdır.)

Sabah akşam okunması gereken istigfar:
(Allahümme ente rabbî lâilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va’dike mestetatü eûzü bike min şerri mâ sanatü ebûü leke bi-ni’metike aleyye ve ebûü bi zenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfirüzzünûbe illâ ente. Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn.) [Bunu sabah okuyan, akşama kadar, akşam okuyan, sabaha kadar ölürse, şehit olur.]

(Günde yüz kere “La ilahe illallah” diyenin, Kıyamette yüzü ay gibi parlar.) [Taberânî]

(Bir yere gelen, “Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri ma haleka” okursa, o yerden kalkıncaya kadar, ona hiçbir şey zarar veremez.) [Müslim]

Sabah akşam üç defa (Euzü billahis-semiil âlimi mineşşeytânirracim) diyerek Haşr sûresinin son üç âyetini okuyana yetmiş bin melek dua eder, ölünce de şehit olur.

Küfre düşenin bütün ibadetleri yok olur. Onun için küfre düşüren söz ve işleri iyi öğrenmelidir! Şirke düşmekten korunmak için de sabah akşam, (Allahümme innî euzü bike min en üşrike bike şey’en ve ene â’lemü ve estağfirüke lima la â’lemü inneke, ente allamülguyub) duasını okumalıdır!

Günde yüz defa (Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala âli seyyidina Muhammed) okuyan Cehennemden kurtulur ve şehitlerle beraber olur.

Dinde sebat ve son nefeste imanla ölmek için şu duayı her zaman okumalı:
(Allahümme, ya mukallibel kulüb, sebbit kalbî, alâ dinik)

(Ya hayyü ya kayyum ya zel celal-i vel ikram. Allahümme innî eselüke en tuhyiye kalbî bi nuri ma’rifetike ebeden ya Allah, ya Allah, ya Allah celle celalüh) duasını namazdan sonra, dua ederken okuyan imanla ruhunu teslim eder. (Ey Oğul İlmihâli)

Sabah okunacak dualar, gece yarısından sonra okunabilir. Akşam duaları ise, öğle vaktinden itibaren okunabilir. Gece okunması unutulan dualar, eğer öğleye kadar okunursa, yine vaktinde okunmuş gibi sevab alınır. Bir hadis-i şerif:
(Her gece okuduğu dua ve zikirleri ihmal edip okumadan yatan kimse, ertesi günü öğleye kadar okursa, aynı sevaba kavuşur.) [Müslim]

Yatarken okunacak dualar
Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri buyurdu ki:
Yatağına abdestli olarak, Euzü Besmele okuyarak gir! Sağ yan üzerine kıbleye karşı yat! Sağ avucunu sağ yanağın altına döşe! Euzü Besmele ile bir Âyet-el-kürsi oku! Sonra Besmele ile, üç İhlâs, bir Fatiha, birer defa da Felak ve Nas sûrelerini oku! Sonra üç defa (Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ hü) oku! Üçüncüsüne (el-hayyel-kayyûme ve etûbü ileyh) ilave et! Sonra on kere (Tevekkeltü alellah ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh) oku! Onuncusuna (hil aliyyil azîm ellezî lâ ilâhe illâ hü) ilave et! Sonra, (Allahümmağfir lî ve li valideyye ve lil-mü’minîne vel-mü’minât), bir kere (Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed), bir kere (Allahümme Rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil âhıreti haseneten ve kınâ azâbennâr bi-rahmetike yâ Erhamerrâhimîn), üç veya on veya kırk yahut yetmiş kere (Estagfirullahel’azîm) ve bir kelime-i tevhid yani (Lâ ilahe illallâh Muhammedün resûlullah) oku! (İslam Ahlâkı)

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Yatağa girince 3 defa “Estagfirullah el-azim ellezi lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh” okuyan kimsenin günahları, deniz köpükleri kadar pek çok olsa da, affolur.) [Tirmizî]

(Yatarken Fâtiha ve İhlas’ı okuyan, ölüm hariç, her şerden emin olur.) [Bezzar]

(Yatarken Kâfirun sûresini okuyan şirkten beri olur.) [Tirmizî]

Sabah akşam duaları
Sual: Sabah akşam okunacak dualar, en erken hangi vakitte okunur?
CEVAP
Sabah okunacak dualar, gece yarısından sonra okunabilir. Akşam duaları ise, öğle vaktinden itibaren okunabilir. Gece okunması unutulan dualar, eğer öğleye kadar okunursa, yine vaktinde okunmuş gibi sevab alınır. Bir hadis-i şerif:
(Her gece okuduğu dua ve zikirleri ihmal edip okumadan yatan kimse, ertesi günü öğleye kadar okursa, aynı sevaba kavuşur.) [Müslim]

Tesbih ve dua okurken
Sual: Her gün belli sayıda okuduğum, tesbih ve dualar var. Mesela, her gün 100 salevat-ı şerife ve ardından 500 la havle, sonra 100 salevat-ı şerife okuyorum. Bunları hiç ara vermeden, arada hiç konuşmadan mı okumak gerekir?
CEVAP
Hayır, ara vermenin veya bir ihtiyaç olunca, arada konuşmanın mahzuru olmaz.

Kıymetli bir tesbih
Sual: Her gün okunacak faziletli bir tesbih bildirir misiniz?
CEVAP
Mektubat’ın birinci cildinin 307 ve 308. mektuplarında bildirilen (Sübhânallahi ve bi-hamdihi sübhânallahil-azîm) tesbihini, sabah akşam yüz kere okuyanın günahları affolur, dertlerden kurtulur ve bir daha günah işlemekten muhafaza olunur. (İslam Ahlakı)

Akşam duası
Sual: Seadet-i Ebediyye’de, cuma ve kandil geceleri için, (Kıymetli gece, önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin sabahına kadar olan zamandır) deniyor. Akşam okunması gereken duaları, öğleden sonra okursak gece okumuş mu sayılıyoruz?
CEVAP
Evet, gece okumuş sayılıyoruz. Akşam duası öğle vaktinden, sabah duası ise, gece yarısından itibaren başlar. (Seadet-i Ebediyye)

Sual: Her gün, nimetlerin şükrünü yerine getirmek için sabah akşam okunacak bir dua var mıdır, varsa nedir?
Cevap: Her gün ve her gece yüz kere “Sübhânallahi ve bi-hamdihi sübhânallahil’azîm” demelidir. Çok sevaptır. Her sabah bir kerre “Allahümme mâ esbaha bî min ni’metin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, lâ şerîke leke, fe lekel hamdü ve le-keşşükr” demeli ve her akşam Mâ esbaha yerine Mâ emsâ diyerek, hepsini aynen okumalıdır. Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
(Bu duayı gündüz okuyan, o günün şükrünü yapmış olur. Gece okuyunca, o gecenin şükrünü ifa etmiş olur.) Abdestli okumak şart değildir. Her gün ve her gece okumalıdır.

Sabah ve akşam okunacaklar
Sual: Her gün sabah akşam okunacak belli sûre ve dualar var mıdır?
Cevap: Bu konuda Süleyman bin Cezâ hazretleri, Eyyühel-veled kitabında buyuruyor ki:
“Şu sûreleri akşam, sabah üçer kere Besmele ile oku ve zevcene, çocuklarına da okut!
1- İhlâs (Kulhüvallahü) sûresi. 2- Muavvizeteyn yani Kul e’ûzü birabbil felak ile Kul e’ûzü birabbinnâsi. 3- Fâtiha-i şerife yani Elhamdülillahi sûresi. Bu dört sûreyi akşam, sabah üçer kere okuyan, malını, canını, çoluk çocuğunu, bütün belalardan muhafaza etmiş olur. Bunlardan başka Kulyâeyyühelkâfirûn sûresini akşam, sabah okuyan kimse, kendisini şirkten korumuş olur. Akşam, sabah şu duayı okuyan kimse, sihir, büyü ve zalimlerin şerrinden, belalardan emin olur. Dua şudur:
“Bismillâhirrahmânirrahîm, bismillâhillezî lâ yedurru ma’asmihî şey’ün fil erdı velâ fissemâi ve hüvessemîul’alîm.”

Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Allahü teâlânın üç ismi vardır ki, dilde hafif, terazide ise çok ağırdır. “Sübhânallahi vel hamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete illâbillahil aliyyil azîm.” Bunun her bir kelimesine yüz sevap verilir.)

Yatağa yatarken ve yataktan kalkınca ve her namazda, duadan ve salevattan sonra, istiğfârların en büyüğü olan şu duayı oku ki, günahlar affolur. “Estagfirullahel azîm el kerîm ellezî lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbü ileyh.”

Her gün neler okunabilir?
Sual: Bir Müslüman, imanını koruyabilmesi için neleri öncelikle öğrenmeli, yapmalı ve her gün neler okumalıdır?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Müntehabât Ez Mektûbât-ı Ma’sûmiyye’de deniyor ki:
“Hak teâlâ, insanları başıboş bırakmadı. Emirler ve yasaklar verdi. Nefsine uyarak, emirlere uymazsa gazab-ı ilâhiyyeye sebep olur. Aklı olan, fani, geçici lezzetlere dalarak, ebedi lezzetleri kaçırmaz. Evvela, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği gibi iman eder. Sonra farzlara ve haramlara uyar. Farzların en mühimi, namazdır ki, dinin direğidir ve mümini kâfirden ayırır. Hadîs-i şeriflerde; (Her gün beş vakit namaz kılana Cennet kapıları açılır, Allahü teâlâ ile arasındaki perdeler kalkar) ve (Beş vakit namaza devam eden, sırat köprüsünden şimşek çakar gibi geçecek ve sâbık denilen evliya ile haşrolacaktır) buyuruldu.

Zekâtı, emir olunan kimselere vermelidir. Ramazan orucunu seve seve tutmalı ve şartları bulununca Kâbe’ye giderek hac yapmalıdır. Hadîs-i şerifte; (Hac ve umre fakirliği ve günahları yok eder) buyuruldu. İslâmın binasının beş direğinden birincisi, kelime-i tevhidi söylemek, yani, Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah demektir. Kelime-i tevhidi çok okumalıdır. Dünya yokluk âlemidir. Varlık ahirettedir. Nefse tapınmaya son vermelidir.

Dünya istirahat yeri değildir. İbadet için çalışmalıdır. Dünyada sıkıntı çekmek, ahirette rahat etmeye sebep olur. Vakitleri fikir ve zikir ile mamur etmelidir. Kalbin huzuru için, çok kelime-i tevhid söyleyiniz! Bin ile beş bin arası olmalıdır. Her namazdan sonra ve yatarken Âyet-el kürsî, istiğfâr, İhlâs ve Kul e’ûzüleri ve her sabah ve akşam yüz kerre Sübhânallah ve bi-hamdihi ve on defa Lâ havle okuyunuz! Her sabah, Allahümme mâ esbeha bî min ni’metin ev bi-ehadin min halkıke fe minke vahdeke lâ şerîke leke fe-lekel hamdü ve lekeşşükr okumalı, akşamları ‘mâ esbeha’ yerine ‘mâ emsâ’ demelidir ve her gün, Estagfirullah el’azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüverrâhmânürrahîm el hayyül kayyûm ellezî lâ yemûtü ve etûbü ileyh Rabbigfir lî okumalıdır. Hadîs-i şerifde buyuruldu ki; (Bu istiğfarı, her gün yirmibeş kere okuyanın evine, şehrine hiç zarar gelmez) ve hacetlere kavuşmak için, beşyüz kere (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah) okumalıdır.”

“Allah’ım! Kalbime büyük bir nûr ver; gözüme bir nûr, kulağıma bir nûr ver; sağıma bir nûr, soluma bir nûr ver; üstüme bir nûr, altıma bir nûr ver; önüme bir nûr, arkama bir nûr ver; bana büyük bir nûr ihsân eyle!”

Diğer bir rivayette şu ilave vardır:

“Sinirlerime bir nûr, etime bir nûr, kanıma bir nûr ver; saçlarıma bir nûr, derime bir nûr ver!”

Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem duâsında bunları söylerdi. (Buhârî, Deavât, 9; Müslim, Müsâfirîn, 181)

Muğîre bin Şu’be’den radıyallahu anh rivâyet olunduğuna göre Rasûl-i Ekrem’in sallallahu aleyhi ve sellem duâlarından biri de şu idi:

“Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, sâdece O vardır. O tektir ve şerîki (ortağı) yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’na mahsustur. O, her şeye kâdirdir/her şeye gücü yeter. Allah’ım! Sen’in verdiğine mâni olacak yoktur, Sen’in menettiğini de verecek yoktur. Servet sâhiplerine Sen’in katında malları fayda vermez. (Ancak amel-i sâlihlerinden fayda görürler.)” (Buhârî, Ezân, 155, Deavât, 18; Müslim, Salât, 193; Tirmizî, Salât, 180; Muvattâ’, Kader, 8; İbn Hanbel, Müsned, III, 87)

Abdullah bin Abbas’tan radıyallahu anh rivâyete göre Rasûl-i Ekrem’e sallallahu aleyhi ve sellem bazı kimseler gelip:

“– İnsanlar; yâni Ebû Süfyan ve arkadaşları sizinle muhârebe etmek için adam ve silâh toplamışlar, hazırlık yapmışlar. Onlara mukabele edecek derecede kudretiniz yoktur. Onlardan sakınınız” diye korkutmak istediklerinde, bu söz müminlerin yakînî îmânlarını ve cesâretlerini artırıp, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de:

“Allah bize kâfidir, o ne güzel vekîldir!” buyurdu. Mü’minler de böyle söylediler. (Buhârî, Tefsîr, 3/13; Vâhidî, Esbâbu Nüzûl, s. 135)

Enes bin Mâlik’ten radıyallahu anh rivâyete göre: Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz çoğu zaman şöyle duâ ederdi:

“Allah’ım! Ey Rabbimiz! Bize dünyâda da iyilik ve güzellik ver, âhirette de iyilik ve güzellik ver ve bizi cehennem azâbından koru!” (Buhârî, Tefsîr 38, Deavât 55; Müslim, Zikr 23, 26, 27; el-Bakara, 201)

Ebû Musâ el-Eş’ârî’den radıyallahu anh rivâyete göre Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle duâ ederlerdi:

“Allah’ım! Benim hatâlarımı, cehâletle yaptıklarımı, işlerimde haddi aşmamı ve benden daha iyi bildiğin kusurlarımı mağfiret eyle! Allah’ım benim lâtîfelerimi, ciddiyetimi, hatâen yaptıklarımı ve kasten yaptıklarımı mağfiret eyle! Bütün bu kusurların bende bulunduğunu itiraf ederim.” (Buhârî, Deavât, 60; Müslim, 70)

Ebû Hüreyre’den radıyallahu anh rivâyete göre Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Her kim günde yüz kere:

“Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, sâdece O vardır. O tektir ve şerîki (ortağı) yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’na mahsustur. O, her şeye kâdirdir/her şeye gücü yeter.” derse o kimse için on köle azâd etmiş sevâbı verilir, yüz hasene yazılır, yüz günâhı silinir, o gün akşam oluncaya kadar bu ona şeytana karşı siper olur. Hiç bir kimse ecir bakımından onu geçemez, ancak bunu ondan fazla söyleyen kimse müstesnâ.” (Buhârî, Ezân, 155; Tecrîd-i Sarîh Terc. 2/910-915)

“Allah’ım! Gaybı bilmen ve mahlûkât üzerinde sâhip olduğun kudret hakkı için, hayât benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, vefât etmek benim için hayırlı olduğunda da beni vefât ettir.

Allah’ım! Gizlide de açıkta da Sen’den korkmayı istiyorum, rızâ ve gadap hâlinde de hak sözden ayrılmamayı istiyorum, fakirlik ve zenginlikte de iktisatlı ve îtidâl üzere olmayı istiyorum.

Sen’den tükenmeyen bir nîmet (âhiret nîmetlerini) istiyorum. Sen’den sona ermeyen bir göz nûru (neslimin benden sonra güzel bir şekilde devâm etmesini, namazlarımı en güzel şekilde kılabilmeyi, muhabbeti, huzûr ve saâdeti) istiyorum.

Sen’den, tâyin ettiğin kadere rızâ gösterebilmeyi istiyorum. Sen’den, öldükten sonra huzûr ve sükûn içinde bir hayat istiyorum. Sen’den cemâline bakmanın lezzetini ve Sana kavuşma şevki istiyorum. Bütün bunları sabredilemeyecek bir zarar ve dalâlete düşürücü bir fitneden uzak olarak vermeni istiyorum.

Allah’ım! Bizi îman zînetiyle süsle ve bizi doğru yolda giden hidâyet rehberleri kıl!” (Nesâî, Sehv, 62; İbn-i Hanbel, IV, 264; Hâkim, I, 705)

“Ey Ebûbekir’in kızı! Sana diğer duâları da içinde toplayan bir duâ öğreteyim mi? Şöyle duâ et:

“Allah’ım! Ben hayrın her çeşidini; âcil olanını ve geç olanını, bildiğim ve bilmediğim her türlü iyiliği Sen’den istiyorum. Her türlü şerden; âcil olanından ve geç olanından, bildiğim ve bilmediğim bütün kötülüklerden de Sana sığınıyorum.

Allah’ım! Ben Sen’den, kulun ve Peygamberinin istediği hayrı istiyorum. Kulun ve Peygamberinin sığındığı şerden de Sana sığınıyorum.

Allah’ım! Ben Sen’den cenneti ve cennete yaklaştıran söz veya ameli diliyorum. Cehennem ateşinden ve cehenneme yaklaştıran söz veya amelden de Sana sığınıyorum. Benim için hükmettiğin her kaza (ve kaderi) de hayırlı kılmanı niyâz ediyorum.” (Bkz. İbn-i Mâce, Duâ, 4; İbn-i Hanbel, VI, 134; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 5506)

“Sana bir kısım sözler öğreteyim mi ki Allah Teâlâ kimin hayrını murâd ederse onları ona öğretir, sonra ebediyyen unutturmaz. De ki:

“Allah’ım! Ben zayıfım, zaafımı Sen’in rızâ-yı şerîfini kazanma husûsunda kuvvetlendir. Nâsiyemden tutarak beni hayra sevkeyle! İslâm’ı rızâmın en son noktası kıl!

Allah’ım! Ben zayıfım, beni kuvvetlendir; insanlar arasında küçük görülüyorum, beni izzet sâhibi kıl! Ben muhtâcım, beni rızıklandır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 2882; Hâkim, el-Müstedrek, I, 708/1931)

“Allah’ım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, yaşlılığın getirdiği tâkatsizlik ve bunaklıktan, kasvetten (katı kalplilikten), gafletten, yokluktan, zilletten, mal ve hayır azlığından, meskenetten (kötü hâlden) Sana sığınırım. Nefsin doymak bilmeyen ihtiyaç hissinden, küfürden, fâsıklıktan, hakka muhâlefetten ve ayrılıktan, nifaktan, süm’adan (amelleri insanların duyması için yapmaktan), riyâdan Sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, barastan ve her türlü kötü ve müzmin hastalıklardan Sana sığınırım.” (Buhâri, Tefsir, 16/1; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1489; Hâkim, el-Müstedrek, I, 712/1944)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem duâsında şöyle buyururdu:

“Allah’ım! Beni, iyilik yaptığında sevinen, kötülük yaptığında ise hemen hatasını anlayıp istiğfâr eden kullarından eyle!” (İbn-i Mâce, Edeb, 57; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1462)

Ekseri duâları:

“Ey kalpleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl.” idi. (Tirmizî, Deavât, 85)

(Allah’ım, bizi açık ve gizli bütün günahlardan koru!) [Taberani]

(Allah’ım, ürpermeyen kalbden ve doymayan nefisten sana sığınırım.) [Müslim]

(Allah’ım, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, düşkün ihtiyarlıktan sana sığınırım.) [Hâkim]

(Allah’ım, bize dinî musibet verme! Bize acımayanları başımıza musallat etme!) [Tirmizi]

(Allah’ım, bana öyle bir iman ve yakîn ver ki, sonu küfür olmasın!) [Tirmizi]

(Allah’ım, denizlerin arasını ayırdığın gibi, beni Cehennem azabından koru!) [Tirmizi]

(Allah’ım, bizi dostlarınla dost, düşmanlarınla düşman olanlardan eyle!) [Tirmizi]

(Allah’ım, fayda vermeyen ilimden, kabul edilmeyen amel ve duadan sana sığınırım.) [Müslim]

(Allah’ım, senden, bilip bilmediğim her hayrı ister, her şerden sana sığınırım.) [Taberani]

(Allah’ım, bizi dünya zilletinden ve âhiret azabından muhafaza eyle!) [Müslim]

(Allah’ım, günahımı affet ve rızkıma bereket ver!) [İ. Ahmed]

(Allah’ım, kötü huy, kötü iş, kötü arzu ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.) [Ebu Davud]

(Allah’ım, yaptığım ve yapmadığım şeylerin şerrinden sana sığınırım.) [Nesai]

(Allah’ım, ölüm anındaki sıkıntılara karşı bana yardım et!) [Tirmizi]

(Allah’ım, beni çok şükreden ve çok sabreden kullarından eyle!) [Bezzar]

(Allah’ım, beni çok zikreden ve emrine uyandan eyle!) [Tirmizi]

(Allah’ım, ilmimi arttır!) [Tirmizi]

(Allah’ım, kulak, göz, dil, kalb ve şehvetimin şerrinden sana sığınırım.) [Nesai]

(Allah’ım, nankörlükten ve kabir azabından sana sığınırım.) [Müslim]

(Allah’ım, bana hidayet, takva, tokgözlülük ve zenginlik nasip eyle!) [Müslim]

(Allah’ım, sıhhat, iffet, güzel ahlâk ver ve kaderine rıza göstermemi nasip et!) [Taberani]

(Allah’ım, gazabından rızana, cezandan affına, azabından rahmetine sığınıyorum.) [Müslim]

(Allah’ım, her zorluğu bana kolaylaştır! Dünya ve âhirette âfiyet ver!) [Taberani]

(Allah’ım, kalbimi ve amelimi riyadan, dilimi yalandan, gözümü hıyanetten koru!) [Hatib]

(Allah’ım, beni ilimle zengin et, hilmle süsle, takva ile şereflendir!) [İ. Neccar]

(Allah’ım, iyiliğimi gizleyen, kötülüğümü yayan hilekâr dosttan sana sığınırım.) [İ. Neccar]

(Allah’ım, fakirlikte de, zenginlikte de tutumlu olmayı nasip et!) [Buhari]

(Allah’ım, borç altında ezilmekten ve düşmanın galebesinden sana sığınırım.) [Nesai]

(Allah’ım, ölüm anında, şeytanın galebesinden sana sığınırım.) [Nesai]

(Allah’ım, kötü kadınların fitnesinden sana sığınırım.) [Harâiti]

(Allah’ım, zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.) [Nesai]

(Allah’ım, bize öyle bir şifa ver ki, geride hiç bir hastalık kalmasın!) [Ebu Davud]

(Allah’ım, Cenneti elde edip Cehennemden kurtulmayı senden istiyoruz.) [Hâkim]

(Allah’ım, sana dua edilince kabul ettiğin, bir şey istenince verdiğin, musibet ve sıkıntıların kalkması istenince kaldırdığın ismin hürmetine, senden istiyorum.) [İbni Mace]

(Ya Rabbi, ölümü bana kolaylaştır!) [İbni Ebi-d-dünya]

Tergib’de bildirilen hadis-i şeriflerden bazılarının meali de şöyledir:
(Ya Rabbi, Sana ve Resulüne itaat etmemizi ve bildirdiklerinle amel etmemizi nasip eyle!)

(Ya Rabbi, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün iyilikleri ver, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün kötülüklerden de koru!)

(Ya Rabbi, her işimizin sonunu güzel eyle, dünya sıkıntılarından ve ahiret azabından bizi koru!)

(Ya Rabbi, işinde sebat eden, nimetine şükreden, ibadetini güzel yapan ve doğru konuşanlardan eyle!)

(Bedenime, kulağıma, gözüme sıhhat ver! Küfürden, fakirlik ve kabir azabından sana sığınırım.)

(Ya Rabbi, kusurlarımızı ört, korkulardan emin kıl ve borçlarımızı ödememizi nasip et!)

(Ya Rabbi, gece ve gündüz gelecek kötülüklerden, sıkıntılardan kötü arkadaştan ve kötü komşudan sana sığınırım.)

(Ya Rabbi, ölünceye kadar ibadet etmemizi, ömrümüzün hayırlı amellerle sona ermesini nasip et ve Cennetini ihsan eyle!)

(Bize dünya ve ahirette iyilik, güzellik ver ve Cehennem azabından bizi koru!)

Rabbena âtinâ duası
Sual: Peygamberimizin en çok okuduğu dua hangisidir? Rabbena âtina duası nerelerde okunur?
CEVAP
Peygamber efendimiz, dünya ve ahiret için af ve afiyet isterdi. İmandan sonra afiyetten büyük nimet olmadığını bildirirdi. Bir hadis-i şerif meali:
(Duanın efdali, dünya ve ahirette Rabbinden af ve afiyet istemektir. Affa ve afiyete kavuşan, dünya ve ahirette kurtuluşa ermiştir.) [Tirmizi]

Peygamber efendimizin en çok okuduğu dua, Rabbena âtina duasıdır. Bir hadis-i şerif meali:
(Ey Âdemoğlu, sen Allah’ın azabına takat getiremezsin. Onun için, “Rabbena âtina fid-dünya haseneten ve fil-âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr” demelisin.)

Bu dua, Bekara suresinin 201. âyet-i kerimesidir. (Rabbimiz, bize dünyada ve ahirette iyilik, güzellik ver, bizi Cehennem azabından koru) anlamındadır. Bu dua, genel olarak her zaman okunabilir. Kunut dualarını bilmeyen, öğrenene kadar bu duayı okuyabilir. Cenaze namazında, ölü için okunan duayı bilmeyen, bu duayı okuyabilir. Namazda salli bariklerden sonra dua okumak sünnettir. Bu duaların en meşhuru Rabbena âtina duasıdır.

Hâlleri değiştiren Allahü teâlâdır
Sual: Peygamberimizin çok sık okuduğu, (Hâlleri değiştiren, kalbleri çeviren Allah’ım) diye bir dua varmış. O dua hangisidir?
CEVAP
Bu konuda birkaç dua var, ikisi şöyledir:
(Allahümme, yâ mukallibel kulûb, sebbit kalbî, alâ dînik!)
Mânâsı: Ey büyük Allah’ım, kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dininde [ve sevginde] sabit kıl, dininden [ve sevginden] ayırma!

(Allahümme yâ muhavvilel havli vel ahvâl, havvil hâlenâ ilâ ahsenil hâl!)
Mânâsı: Ey hâlleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren büyük Allah’ım, bizi en güzel hâle çevir! Bize iyi hâller ihsan eyle!

İki hadis-i şerif:
(Ey kalbleri istediği gibi çeviren Allah’ım, kalblerimizi ibadetine çevir!) [Müslim]

(Ey kalbleri dilediği gibi çeviren Allah’ım! Kalbimi kullukta sabit kıl!) [İ. Sünnî]

Sual: Peygamber efendimizin sık sık okuduğu dua var mıdır?
CEVAP
Peygamber efendimizin sık sık okudukları dualar çoktur. Şu duayı da çok okudukları kitaplarda nakledilmektedir: (Allahümme innî es’elüke-ssıhhate vel-âfiyete vel-emânete ve hüsnel-hulkı verrıdâe bilkaderi bi-rahmetike yâ Erhamerrâhimîn!)

Bu duanın anlamı ise, (Yâ Rabbî! Senden, sıhhat ve afiyet, emanete hıyanet etmemek, güzel ahlak ve kaderden razı olmak istiyorum. Ey merhamet sahiplerinin en merhametlisi! Merhametin hakkı için bunları bana ver!) demektir. Biz de Peygamber efendimiz gibi dua etmeliyiz.

Sual: Peygamber efendimiz, yaptığı harplerde de dua etmiş midir?
CEVAP
Şevâhid-ün Nübüvve kitabında, Peygamber efendimizin Hendek Harbinde ettiği dua hakkında şu bilgiler verilmektedir:

“Resulullah efendimiz Hendek Savaşında Huzeyfetebni Yemânî hazretlerini müşriklerin arasına gidip, onlardan haber getirmesi için gönderdi. Gönderirken mubarek eliyle göğsünü ve sırtını sıvazlayıp;

(Ya Rabbi! Önden, arkadan, sağdan, soldan gelecek zarardan muhafaza et) diye dua etti. O gece çok soğuktu. Hazret-i Huzeyfe, Peygamber efendimizin duasından sonraki durumu şöyle anlatmıştır:

“Sanki hamama girmiş gibi idim. Hiç soğuk hissetmedim. Nihayet müşriklerin arasına girip, haber topladım ve geri döndüm. Eshab-ı kiramın yanına geldiğimde soğuk bana tesir etmeye başladı.”

Resulullah efendimiz, hazret-i Huzeyfe’yi müşriklerin vaziyetini öğrenmek için aralarına gönderince, namaz kıldı ve şöyle dua etti:

(Ey üzüntülü kimselerin imdadına yetişen ve güç durumda olanların duasını kabul eden Allahım! Sıkıntımızı ve üzüntümüzü gider. Benim ve yanımda bulunanların hâlini sen görüyorsun.)

O sırada Cebrail aleyhisselam gelip;

“Allahü teâlâ sana selam eder. Sana zafer verdi. Dünya göğünden onların üzerine taş yağdıran bir rüzgâr gönderdi” diye müjde verdi. Hazret-i Huzeyfe şöyle anlatmıştır:

“Müşriklerin arasına vardığımda soğuk bir rüzgâr esiyordu. Müşrikler bir yere toplanmış ve ateşleri sönmüştü. Birbirine soğuktan öleceğiz diye bağırıyorlardı. Sonra büyük bir fırtına çıktı. Kocaman taşları sürüklüyordu. Müşrikler kalkanlarını siper yapıyorlardı. Fakat fayda vermiyordu. Sonunda perişan olup, kaçmaya karar verdiler.” Allahü teâlâ Ahzâb sûresi 9. âyetinde meâlen;

(Ey îmân edenler! Allahın üzerinizdeki nimetini hatırlayınız. Hani size [Hendek Savaşında sizi yok etmek için kâfirlere ait] ordular saldırmıştı da, biz onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah ne yaptığınızı görmekteydi) buyurdu.

Hendek Savaşında, Kureyş müşrikleri kaçıp gittikten sonra, Resûlullah efendimiz;

(Bu seneden sonra Kureyş sizinle savaş yapmaz. Fakat siz onlara karşı gaza yaparsınız) buyurdu. Bundan sonra Kureyş müşrikleri, Müslümanlara savaş açamadılar. Müslümanlar Mekke’yi fethettiler.”

Author: RasitTunca

Bir yanıt yazın