“Aişem! Üç yer var ki orada kimse kimseyi hatırlamaz

“Aişem! Üç yer var ki orada kimse kimseyi hatırlamaz

“Ya Resulullah! O gün ailenizi hatırlayacaksınız değil mi? O gün Aişenizi unutmayacaksınız değil mi?”

“Aişem! Üç yer var ki orada kimse kimseyi hatırlamaz.

(1) Mizan anında, yani ameller tartılırken, o anlarda tartı ağır mı geldi hafif mi geldi öğreninceye kadar

(2) Sahifeler uçuştuğu sırada; defterinin sağına mı soluna mı arkasına mı düşeceğini öğreneceği esnada

(3) Sırat Köprüsü’nde; cehennemin iki yakası ortasına kurulan Sırat’ı geçinceye kadar. Bu üç yerde hatırlama yoktur, Aişem!” (Ebu Dâvud, Sünen, 28; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 6/110; Hâkim, el-Müstedrek, 4/578)

“Benim haneme Cennetlik olmayan hanım giremez!”

“Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Teâla, yedi insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır:

– Adaletli imam/devlet başkanı
– Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç
– Kalbi mescitlere bağlı Müslüman
– Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan
– Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine: “Ben Allah’tan korkarım!” diye yaklaşmayan yiğit insan
-Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse
– Tenhada geceleri Allah’ı anıp gözyaşı döken abid kişi.” (Buhari, Ezan, 36; Zekât, 16; Müslim, Zekât, 91; Tirmizî, Zühd, 53; Nesaî, Kudat, 2)

Sahabe: Allah’ım! Sen bizleri de bu yedi sınıftan eyle!” derlerdi.

Biz ise bu tarz hadisleri duyunca: “Allah’ım! Bizi bu yedi sınıfın birinden eyle!” diye temenni ediyoruz.

“Kim Allah yolunda, malından iki şey harcarsa, cennetin kapılarından ‘Allah’ın kulu! Burası güzeldir, buradan girin’ diye çağrılır. Namaz ehli olanlar/Sürekli namazını kılanlar, Salat(namaz) kapısından çağrılır. Cihad ehli olanlar, Cihad kapısından çağrılır. Oruç ehli olanlar/sürekli oruçlarını tutanlar Reyyan (su içip kanan) kapısından çağrılır. Sadaka ehli olanlar/Daima sadaka verenler, Sadaka kapısından çağrılır.” Bunun üzerine Ebû Bekir “Ey Allah’ın Resulü! Anam, babam sana feda olsun, bütün bu kapılardan çağrılması için kişinin ne yapması gerekir? Bu kapıların hepsinden çağrılacak kimse var mı?” diye sordu. Hz. Peygamber (sas) “Evet, öyle ümit ediyorum ki, sen onlardan olacaksın!” buyurdu.” (Buharî, Savm, 4)

“Onların yüzlerini ateş bürüyecek, kaplayacaktır.” (İbrahim, 50)

Yürüdüğünüz yola dikkat edin, kimin arkasından yürüyorsunuz!

“İnsanlardan bazıları Allah’tan başkasını Allah’a denk ilahlar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise onlarınkinden çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.” (Bakara, 165)

“İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve o anda her iki taraf da azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.” (Bakara, 166)

“O kötülere uyanlar şöyle derler: ‘Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!’ Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.” (Bakara, 167)

Author: RasitTunca

Bir yanıt yazın