Tekamülde, Kemal Yolculuğunda Zikirin Önemi (Kar©glanin 11 Şubat 2018 Vaazi)

Tekamülde, Kemal Yolculuğunda Zikirin Önemi

(Kar©glanin 11 Şubat 2018 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Lekad halaknâl insâne fî ahseni takvîm. Summe radednâhu esfele sâfilîn

Meali :

Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. Sonrada onu aşağıların en aşağısına indirdik.

Sadakallahul Aziym TİN Suresi 4 ve 5. ayet


—oOo—

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Benim Ümmetimin alimleri, İsrâiloğullarının peygamberleri gibidir.”

( Hadis-i Şerif )

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Alimler, Peygamberlerin Varisleridir.”

( Hadis-i Şerif )

“Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
“Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”

Yolculugumuza başliyoruz :

Bütün Hak Tarikatlar,Kemala giden, Kemaline Ermişlige Giden yolda, Yaptirdiklari Seyri Sülük yolculugunda, Sofi ve Müridlerini, Bu Yolda Zikir ve Rabita yolu ile terbiyet ederek, tekamül yolunu secmişler.
Peki Zikirin rolü nedir burada? ve zikirde önce “Allah” zikrini ele almiş, ve sonra baziliarida Letaiflerin Zikrini ele almişlar, ve mesala Nakşibendi Tarikatina intisab eden, yeni başlayan brine 5000 Allah zikiri cekeceksin günde diyor. peki Bu sistemde, Allah sağırmı, duymazmiki, bir insan, Allah a kendini duyurmak icin 5000 kere “Allah” desin. Birak 5000 i, 100 bin “Allah” Zikri cekenler var günde, peki Allah sağırmı ki, duyuramiyorsun Allaha.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve lekad halaknâl insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuhu, ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verîd

Meali :

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.

(Sadakallahul Aziym KAF Suresi 16. ayet )

Halbuki Allah bize, şah damarimizdan daha yakin, o senin her nefesinden bile haberdar iken, peki nedir bu zulum, 5000 kere Allah demek, ben temsili misal : Ahmetten bir bardak su istiyecek olsam, Ahmet e Ahmet in isimini 5000 kere söyleyipdemi isterim suyu, yoksa bir seslendim duymadi, bir defa daha ona duyurcak kadar bagiririm, ve ona duyururum isterim, peki nerden cikdi bu 5000 Allah zikri? yada 50000 veya 100 000 Allah zikri
peki bunlar safsatami, uydurukmu? yoksa alimlerece test edilmiş şeylermi?

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurûllâhe zikran kesîrân.

Meali :

Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.

(Sadakallahul Aziym AHZAB Suresi 41. ayet)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

سَنُقْرِؤُكَ فَلَا تَنسَى إِلَّا مَا شَاء اللَّهُ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَى وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَى فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ الذِّكْرَى سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَى وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى لَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَى ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّى وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّى

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Se nukriuke fe lâ tensâ. İllâ mâ şâallâh(şâallâhu), innehu ya’lemul cehra ve mâ yahfâ. Ve nuyessiruke lil yusrâ. Fe zekkir in nefeatiz zikrâ. Se yezzekkeru men yahşâ. Ve yetecennebuhâl eşkâ. Ellezî yaslân nâral kubrâ. Summe lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ. Kad efleha men tezekkâ. Ve zekeresme rabbihî fe sallâ.

Meali :

(Kur’ân’ı) sana, Biz okutacağız, bundan sonra sen unutmayacaksın. Ancak (bu) Allah’ın dilediği şeydir. Muhakkak ki O, açık ve gizli olanı bilir. Ve kolay gelmesi için Biz (O’nu), sana kolaylaştıracağız.O halde, fayda verecek zikri zikret (zikri öğret, öğüt ver). Allah’a karşı huşû duyan kişi seninle birlikte zikir yapacaktır (ve Zakir olup tezekkür edecektir). Ve şâkî olan, ondan (zikirden) içtinap edecek (kaçınıp zikretmeyecektir). Ki o (şâkî), büyük ateşe atılacak. Sonra onun içinde (ateşte) ölmez ve de hayat bulmaz. Nefsini tezkiye eden kimse felâha (kurtuluşa) ermiştir. Ve (o nefsini tezkiye edecek olan kimse) Rabbinin İsmi’ni zikredip ve de namaz kılsın.

(Sadakallahul Aziym A’LA Suresi 6 dan 15. ayete kadar, 15 dahil)

öyleki gecen haftalarda anlattigimiz “Allah” Esmasinin Ebced Degeri, yani sayisal degeri, frekans degeri 66 dir. ve öyleki günde 5000 Allah cekmeye başlayan biri yeni acemi sofi 5000X66=330 000

MEGAHERTZ – DERECE – MEGAHERTZ ÇEVİRME

1 megahertz kaç derece eder? 359999971 derece/sn yapar.
1 derece kaç megahertz eder? 0.0000000027 mhz yapar.

MEGAHERTZ – HERTZ – MEGAHERTZ ÇEVİRME

1 megahertz kaç hertz eder? 1000000 hz yapar.
1 hertz kaç megahertz eder? 0.000001 mhz yapar.

ve 66 demek bir “Hertz” demekdir, yani kalbin bir birim frekensina Hertz diyoruz, Hertz Demek kalp frekansi demekdir, Kalbin bir Defa Allah demesidir. ve sen kalpden 5000 Allah dedin, 5000 Allah zikri ceken bir sofi 330 000 Hertz freknasindan yayin yapip, yayin aliyor demek olur, ve oda 0,3030 Megahertz eder,

Mesela Avusturya FM Radyosu Hitradio Ö3, ” 88,3 Megahertz” den yayin yapiyor

yani öyle olunca, sen En basit hali ile, kainat ile iletişim haline gectiginde, ilk acemi amatör radyocu yayini ile 0,3030 megahertzden yayin alip veriyorsun, peki 100 000 Allah ceken bir kimse ise 100 000×66=6 600 000 Hertz yapar, onuda Megahertze cevirirsek
6 600 000/1 000 000 = 6,6 Megahertz eder yani o kimsenin kalbi artik 6,6 mehgahertzden yayin alip, yayin yapar, yani hangi melek grubu hangi frekansdan alip verir biliyormusun sen? bilmiyorsun, peki letaif zikri nedir, artik dahada yüksek zikir, mesala kalp ve ruh ve hafa ahfa vardir o baştaki ayette gecen hafi yani gizli denilen yer, yani hafa cakrasini caliştiran bir sofi, artik bu rakami 4 e katlamiş olur, yani 4×6,6=26,4 megahertzden yayin yapmaya ve almaya başlar, yani öyle olunca
zikirde sayi mühimdir, ve en kolay zikirin birimi 66 dir, ve bir hertzdir işde ve Allah in diger isimleri ve kurandaki diger zikir olan ayetlerin frekansi ise, onlar hep ayri bir frekans biriminden yayin alip yayin yapar.

Ve insan nefsin mertebelerinde kemal dercesini yükselttikce, bir üst melek grbunun frekans alanaina girer, ve oradan onlarin, o nun kemala ermsi icin yardim niteligindeki ilhamlarini duymaya başlar, ve onlarin dogrultusunda hareket edip, duruma uygun tedbirini alip, ve yanliş yapmazsa, bir üst zikir grubuna yükselir, ve artik bir üst melek grubunun frekans araligina girmeye başlar, o zikre devam ettikcede, bir üst melek grubunun frekansindan duyar, ve onlar ile mülakat edebilir.
ve bazi esmalarin ebced degeri, sayisal frekans araligi

ya Rahman = 298 ya Kavîy= 116
ya Semi = 180 ya Müta’âlî= 551
ya Hakk=108 ya Kuddûs= 170
ya Bâtın= 62 ya Adl= 104
ya Rahîm= 258 ya Metin= 500
gibi her esmanin ebced degeri, yani frekans araligi farklidir, ve farkli bir melek grubuna taalluk eder. her esmanin ayri bir melek grubu oldugu gibi, birde nasil biz isim olarak esmalari dünyada, insanlara isim koymakda isek, aynen cinlerde, ayni esmalari isim olrak koymakdalar, ve öyle olunca mesala Abdurahman bizlerin koydugu isim oldugu gibi, ayni ismi cinlerde koydugu icin, o esmanin frekans araligini girilnce, ayni frekans araliginda o cin taifeside yer almakda, öyle olunca bunlar sufli veya ulvi olabilir. işde insan o zikri cekdikce o frekans araligina girer, ve fakat o aralikda, o aralagi kullanan, korsan kullanan bu cinler ve şeytanlar taifeside vardir, öyle olunca, işde zikir cekdikce insan, ulvi ruhlarin, yani meleklerin sesini duymamaya başladigi gibi, o frekans üzerinden korsan yayin yapan şeytanlarida duymaya başlar, onlar ise seni dogru yoldan alip saptirmak üzere ayarlilardir. o yüzden adimlari cok dikkatle atmak gerekir yani. şeriatin zahirine uymayan her hal ve ilham ve ve his, ulvi bir ruhden geliyor olabilcegi gibi, sufli ve habis bir ruhdanda geliyor olabilir, burda devreye giren ise, bir zikirin 40 hassasi veya havasi olabilir, amma bunlar mesala bir cismin rengi, kokusu, boyu, eni , 2d hali , 3d hali, üsten perspektif, altan perspektif, aydinlkdaki hali, karanlikdaki hali, yaz mevsimi ve sicakdaki hali, kiş mevsimindeki ve sogukdaki hali gibi 40 hassasi olsa, sen bunlardan hangisini elde etmek icin o zikre talipsin, o muhim, yani mesala insan ekmek firinina ya ekmek almak icin, yada börek cörek almak icin, yada ekmek yapmak icin, yada satmak icin,.. gidiyor olabilir, amma firina elektrik faturasi ödemek icin gitmez degilmi, bu bir misal, yani eger sana o zikir araliginda gelen ilham işde böyle, o zikirin havasinin ve hassalarinin dişinda bir mucize ve keramete taalluk ediyorsa, bu yani 10 tl verip jaguar araba almak gibi birşeyse, o zaman bu sufli bir ruhun, seni saptirmak icin kullandigi bir yem olabilir, ancak baligi ve fareyi avlamak icin, en sevdgi lokma önüne yem olarak konulurki, cazip olup, onu almak yada yemek, ona cazip gelsin, ve sonunda kapana kisilip yakalansin, öldürelebilsin degilmi, işde sufli ruhlarda senin imani calip bedenine hükmetmek isterlerki, kendilerinin bir bedeni olmadigi icin, senin bedenini istedikleri gibi kullabilmek icin, önce senin bedenindeki senin hükmünü iptal etmeleri lazimdir, ve sen onlarin emrine harfiyyen uymaya başlayinca, sen sanirsinki ha elimden mucize meydana geldi, yada keremet meydana geldi, halbuki hepsi istidracdir, sufli habis ruhalrin oluşturdgu durumlardir, artik senin imanini caldiklari icin onlar kendi menfeatleri dogrultusunda, senin bedenini kullanmakdalardir, yoksa senin bedeninden o haller zuhur etmez yani.

Her bir Letaifin merkezi, farkli yerdedir, ve o melek grubunun sesini duydugunda, yani Ruh Letaifini, nefsini kemala erdirmiş bir ruh duyabilir, yani cigerinin sesini duymaya başlamak ve öyleki, kötü ruh, iyi ruh kimdir bakinca hemen o kimseye malum oluverir, yani artik o insani cigerinden, akcigerinden tanimaya başlar, bir digeri mideden bilir, yani ne yiyor, ne iciyor helalmi harammi yiyor, nefsi levvame, o sadece temizler ve pisler, birde helaller haramlar ve şüphelileri ayirt edebilirse, artik midesinin sesini, mide meleklerininin sesisini duymaya başlar, işde midenin sesini duymak icin, önce şeriata uyacak, ve sonra helale harama dikkat edecek, sonra temiz ve semiz şeyler yiyip icecek, ve sonra şüphelilerdende kacacak, ve namazina ve zikirinede devam edecek, ve frekans boyutu mide meleklerinin boyutuna ulaşinca, artik ona bakinca, veya tadinca, ne temiz, ne helal, ne haram, ne şüpheli ayirt edebilcek, bir organ verilir, yani hisleri ve bedeni onun bunlari hissetmeye başlar, ve haram girince bedene, namazlar, zikirler sekteye ugrar, ve eger dogrulari yapiyorsa, bir ileri yürür ve şüpheliler ise gaflet verir, ve bunu ayirt edebilcek bir insan olunca, işde midesi onunla konuşuyor demekdir, ve o zaman işde, o kötü bir iş yapinca, farkeder, bu kötü ve yanliş demeye başlar, ve vicdani calişir hale gelir, vicdanli bir insan olur……
yine mülhime nefse cikan artik dalaginin sesini duymaya başlar, dalak midenin komutanidir, midenin üstüne yapişikdir, neler kan olcak neler kan olmaycak ayirt eden organ, ve yani kan ise kara cigerde imal edilir, ve kara cigere gidecek yolculari tespit eden organ demekdir, yani ne ekşi, ne tatli bilen organ, ekşiler safra kesesine, tatlilar kara cigere gidecekdir, ve bu organin melekerinin sesini duyunca, artik insan ilhamlanmaya başlar, ve artik tatli insan, aydinlik insan, aydinlik ulvi ruh, veya karanlik ekşi sufli ruh, ve yiyecek ayirt edilir, ve onlarin vücutta yada kainatta gidecegi yer ve yol bellidir, ekşi ve karanlik olanlar, safraya oradanda bübrekler, ve oradanda ferc uzvuna incekdir, ve ciş olarak atilcakdir eger sufli ise, eger ulvi ise safra kesesinde karar kilcakdir. ve tatli olanlar ise, ya ulvi ise ciger, kara cigere gidecek, ve orada kan halini alacakdir, veya kötülerden ise, mideden alinip kalin barsaklar ve defi hacet olarak atilcakdir. ve karacigerin sesini marziye makamina cikanlar duyar, raziye makami ise safra kesesinin sesinim duymaya başlar, ve kainat, insan bedeninde derc olmuş ise, ayni yerde, yani kainatin o bölgesindede o melek grubu ikamet etmekdedir, yani hem yukarda aynisi var, hem icde aynisi var, nefsi safiye ise tezekki olan, temizlenen nefis, yani böbrekler, temizleyici olarak görev yapar, böbreklerin sesinide safiye makamina cikanlar ve arinan temizlenenler duyar, yani temiz müminler duyar.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

النظافة من الايمان

En-Nedzafetü minel iman.

Temizlik imandandır

( Hadis-i Şerif )

ve Böbrek Meleklerinin sesini duymaya başlayan bir mümin, temiz ve naif bir mümin olur, “SIR “cevherinin yükselmesi sonucu yani, “nefsi safiyeye” yükselen bir kimse bu sesleri frekans düzeyini işitebilir, ondanda sonrasi ise, “hafa” cevheri ve letaifi, yani o da karaciger meleklerinin sesi, artik ondan sonra kandaki hücrelerin sesini duyabilcek kivamdaki kimse, kim dost, kim düşman ayirt edebilen bir yapidaki kimseler. Kimler Allah askeri olacak ,kimler olmaycak ayirt edildigi nokta, ve diyorki yukardaki ayette, sana onu biz okutacagiz, ve ögretecigiz ki, artik bir daha unutmayacaksin, yani hafa meleklerinin sesini duymaya başlayan bir insan, artik duydugunu ögrendigini artik bir daha unutmayan insanlar olur unutsa bile ona hatirlatilr, yani extern festplattede hepsi kayitli, yani öyle olunca, hafa cevherini yani letaifini caliştirabilen bir sofi, artik levhi mahfuzdan, ana hafiza kartindan okumasini ögrenen sofi olur,

Ayeti kerimelerdeki Levhi mahfuz ise şöyle tenimlanir

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Allah, dilediğini ortadan kaldırır ve bırakır. Kitabın anası O’nun Katındadır. (Ra’d Suresi, 39)
Şüphesiz o, Bizim Katımız’da olan Ana kitaptadır; çok yücedir, hüküm ve hikmet doludur. (Zuhruf Suresi, 4)
Doğrusu Biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımız’da (bütün bunları) saklayıp-koruyan bir kitap vardır. (Kaf Suresi, 4)
Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre pek kolaydır. (Hadid Suresi, 22)
O (Kur’an), ‘şerefli-üstün’ sahifelerdedir. (Abese Suresi, 13)
Yüceltilmiş, tertemiz (mutahhar) kılınmış. (Abese Suresi, 14)
Katiplerin ellerinde. (Abese Suresi, 15)
(Ki onlar,) Üstün değerli, ‘iyilik ve dürüstlük sembolü.’ (Abese Suresi, 16)
Levh-i Mahfuz’dadır. (Buruc Suresi, 22)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَّجِيدٌ فِي لَوْحٍ مَّحْفُوظٍ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Bel huve kur’ânun mecîdun. Fî levhın mahfûz.

Meali :

Hayır, O Kur’ân, Mecid’dir (yüce ve şerefli Kur’ân’dır). Kaybolmayan korunmuş iyi muhafaza edilen bir levhada(Festpalettede merkezî kompüter sisteminde kayıtlıdır) kayıtlıdır.

(Sadakallahul Aziym BURUC Suresi 20 ve 21. ayet)

artik herşey orada yazili, orayi okuyan artik bilgiye merkezden ulaşir, nefsi marziye yani Allahin razi oldugu kullar ve askerler, yani kan askerleri, hangi meyvayi yiyince, o meyva kan olcak mi, yahut hangisi olmayacak, onlarin karari artik cigerdedir, yani bir sofi Allah askeri yani, canini malini, ibadetlerini Allah rizasi icin yapabilcek feda edebilcek kimsemi? degilmi ayirt edilir.


أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنَّ صَلاَتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Kul inne salâtî ve nusukî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbil âlemîn.

Meali :

Ey Muhammed! De ki: “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.”

(Sadakallahul Aziym EN’ÂM Suresi 162. ayet ayet)

yani kan askerleri, yani akyuvar ve alyuvar, herşeyini Allah icin feda edebilcek olan Allah fedaileri.

ve ondan sonrasida “ahfa” letaifi öyleki mehdi askeri olup olmaycak karar verilen kimseler orada ayirt edilir, insanda 313 tane cok gizli salgilanan hormon vardir, yani her horman bir asker ve ve asker grbunu tetikler, kainati gizli yöneten güc, gizlinin gizlisi, ahfa. mehdi gizli kimse. onun askeri ise gizlininde gizlisi. onun üstünden ise cebrail ve akli kül ondan ötesi varmi var ondan sora mikail ondan sonra israfil ondan sonra Azrail ondan sonra Feryail,……..

Unutkanlık Yapan Şeyler ve Hafızayı Kuvvetlendiren Şeyler ve Hafızayı Kuvvetlendiren Dualar

Unutkanlığın bir çok maddi ve manevi sebepleri vardır. İşte onlardan bazıları:

1-Yeşil havuç yemek
2-Ekşi ve ham elma yemek
3-Fare artığı yemek
4-Durgun suya bevletmek(işemek)
5-Yere bit atmak
6-İdam edilen kişiye bakmak
7-İki katar(birbirine bağlı olan iki deve ve yük taşıyan şeylerin )arasından geçmek
8-Evi bez ile süpürmek
9-Mezar taşlarını okumak
10-Uzun süre denize bakmak
11-Cünüp iken yemek içmek
12-Çok balık eti yemek
13-Karnı tıka basa doldumak
14-Çok bakla yemek
15- Geceleri Sakız çiğnemek
16-Siyah terlik giymek
17-Enseden hacamat yaptırmak
18-Küçük üzüntüler
19-Avret mahalline bakmak
20-Karşı cinsi düşünmek
21-kişinin ferce bakması
22-Ferc Uzvuna bakmak (Yani Bugünkü deyim ile, Por no filim ve ero tik icerikli filim ve resimlere bakmak, veya kendisinin ve eşinin veya başkasinin cinsel organlarına, ve cinsel münasebetine bakmak seyretmek)
Rivayet olurki Hz. Ali efendimiz Akıl ve ilmin Babasıdır, çünkü hiç ferç uzvuna bakmamıştır , hatta ne kendi ferç uzvuna nede başkalarınin ferç uzvuna bakmamıştır. o yüzden Hafızası çok kuvvetlidir.
23-ikindiden sonra ve gece ev süpürmek
24- Perşembe ikindiden sonra Cuma Günü öglenden sonraya kadar Ev süpürmek
25-Nakıs Vakitlerde (Kısa vakitlerde, ikindi vakti veya, akşam vakti gibi kısa vakitlerde) saçları kısaltmak, tırnakları kesmek.
26-Kerahat vakitlerinde uyumak
27-Akarsuya bevletmek (işemek)
28-Tuvalet Yaparken Avret yerinden çıkan pisliklere bakmak
28-Yol üzerine, mescit civarına, mezarlığa, durgun ve akarsulara, ırmak kenarlarına, ağaç altlarına abdest bozmak veya bevletmek (işemek) banyoya çiş yapmak.
29-Tuvalette Helada iken konuşmak
30-İdrarın içine tükürmek
31-Helada (Tuvalette) kıbleye yönelik veya güneşe karşı oturmak
32-Banyodayken veya hamamdayken, banyo ve hamama bevletmek (işemek)
33-Bir kadının oturupda kalktığı yere, hemen ardından oturmak.
34-Örtünmeden Çıplak olarak cinsi münasebette bulunmak.
“Peygamberimizin bu konuda hadisleri var. Sizden biriniz ailesiyle cinsel birleşimde bulunduğunda, eşeklerin yaptığı gibi tamamen soyunmasın. Bu da haram değil ama böyle diyor peygamberimiz. Niçin diyeceksiniz; çünkü melekler vardır ve oradan uzaklaşırlar. Onlar uzaklaşınca da, o ilişkiden şeytanın da nasibi olur.”
35-Çok ekşi yemek veya ekşi elma yemek , yani asit ve balgam yapıcı şeyleri çok yemek.
36-Mezar isimlerini okumak – Kabir Taşlarındaki Hitabeleri okumak.
(Bu konuya, bu sahih hadis degil cünkü peygamber vaktinde mezar taşlarina yazi yazilmiyordu diye itiraz edenler var, o zaman firavunun piramitlerinde yazilanlar, yazi degilde ne aa ah ma k.
orada firavunun kabiri degilmi, yani degil muhammed zamani taaa bu zülkarneyn vakti oguz yazitlari var, zamanini bilebiliyonmu sen, yani cok eski, yani yazi ve kabir başina konan hitabeler cok eski. bundan kasit gidip kabirde bütün isimleri ve orda yazanlari okumak ve bunu yaygin hale getirmek, yani hani mesala internette dolaşan kamyon arkasi yazilari gibi, bunuda kabir taşi yazilarini reklam etmek, yani öldükden sonra akli başina gelen yada haala gelmeyenler gibi olmamak meselesi, yani firavun ölcegini anlayinca iman ettti, ahmagin daniskasi, yani ne demek, sofraya sonradan gelen tuz gibi, iş işten gectikten sonra gelen akil gibi, keşke şöyle yapsaydim yada, keşke şöyle yapmasydim gibi, yani faydasi olmayan iilim ve bilgi. yani firavunlaşmak bir nevi yani.

Hafızayı Güçlendirmek için Neler Yapmalı

Hafiza ve akil, Allah in yaratma ilkesine göre, caliştirdikca acilan ve gelişen bir yapida,
yani atalar demişki “İşleyen demir ışıldar yani (pas tutmaz).” bunun terside “İşlemeyen demir pas tutar.” yani Allah kuranda bir cok kere boşuna “akletmezmisiniz?” diye buyurmuyor. o yüzden bu alltaki örneklerde aklinizi caliştirmanizi saglaycak kücük örnekler var . Hafızayı Kuvvetlendirmek için Ne Yapmak Gerekir?
Sakinleşmek, stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, yeşil yapraklı ve parlak renkli sebze ve meyve yemek, şarkı ezberlemek hafızayı güçlendiriyor.

Beyin kaslarını harekete geçirerek, daha güçlü hafızaya sahip olabiliriz.

1- Vücudunuzu yeni davranışlara alıştırın. Saçınızı tararken, dişlerinizi fırçalarken, kahvenizi karıştırırken ya da diğer günlük basit işleri yaparken sürekli kullandığınız elinizi değil diğer elinizi kullanın.

2- Gözlerinizi kapatın ve odada yolunuzu duygularınızla bulmaya çalışın. Bilinçli olarak sesleri dinlemeye ve kokuları almaya çalışın. Bazen yerden bir şey almanız gerektiğinde, ayaklarınızı kullanın mesela kapıyı ayağınızla kapatmak gibi… Kitap okumayı seviyorsanız bir sayfayı baş aşağı okuyun.

3- Birisini eleştirmek yerine övgü dolu sözler bulun ve söyleyin. Yargılayıcılığınızı askıya aldığınızda, o kişi sandığınızdan daha iyi insan olmaya başlayacak.

4- Buzdolabınızın içine dikkatlice bakın. Daha sonra kapağını kapatın. İçindekileri teker teker sıralamaya çalışın. Eviniz için de aynı şeyi yapabilirsiniz, pencerenin önündekileri ya da duvardaki resmin ayrıntılarını inceleyebilirsiniz.

5- Her gün 5 dakika, kendinizi bir başka insanın yerine koyun ve olaylarını onun bakış açısından anlamaya ve hissetmeye çalışın. Bir aktörmüş gibi yapın, rol gereği yani ve kişi gibi davranın. Ne hissederse hissedin.

6- Her zaman üzüntü ya da şüpheye yakalanıyorsanız ve kendinizi başkalarından daha aşağı görüyorsanız, bunun yerine en çok istediğiniz şeyi ayrıntılı olarak tasarlayın ve elde ettiğinizdeki yaşamınızı düşünün. Negatif düşünceleriniz olduğunda pozitife çevirmek için gün boyunca bunu uygulayın.

7- Her günün sonunda o ana kadar ne yaptığınızı 60 dakikada gözden geçirin. Bu gününüzü daha önemli hale getirmek için iyi yardımcı yoldur. O ana kadar olan tüm aktivitelerini zihinsel olarak gözden geçirin. Hafızanız gününüz hakkındaki boşlukları, anları kasıtsız olarak açığa vuracaktır. Siz de bunları daha iyi değerlendireceksiniz.

8- Esnek olmak ve kolayca uyum sağlamak için hayatınızı değiştirin, her gün farklı bir şeyler yapın. Farklı bir mağazadan alışveriş yapın ya da rutin ev-iş yaşamından çıkın.

* Bir şeyi öğrenmek için el hareketleri kullanmak beynin anımsama yapmasında kolaylık sağlıyor.

* Televizyon izlemek, kitap okumak ve müzik dinlemek gibi aktivitelerle beyni meşgul etmeden kesintisiz en azından 6 saat uyuma hafızayı onarıyor.

* Okumak ve okunan kitabı tartışmak hafızayı güçlendiriyor. Beyindeki düşünmeden sorumlu bölgeyi güçlendirmek için okunan şeyin tercüme edilmesi de etkili oluyor.

* Sürekli yeni şeyler öğrenmek.

* Şarkı ezberlemek.

* Tek bir şeyle ilgilenmek. Örneğin, kitap okurken televizyonun açık olmaması, yemek yaparken telefonla konuşmamak gibi.

* Sakinleşmek ve stresten uzak durmak beyne ciddi anlamda yardımcı oluyor.

* Koku, hatırlamaya yardımcı oluyor. En kuvvetli ve ekonomik koku ise biberiye. Konsantrasyon ve dikkat sorunu çeken kişilere biberiye içerikli parfüm öneriliyor.

* Egzersiz, tüm vücuda özellikle beyindeki hafıza bölümlerine ulaşarak kan akımını hızlandırıyor.

* Brüksel lahanası, brokoli, kabak, yapraklı yeşillikler, kiraz, kırmızı elma, patlıcan ve üzüm gibi parlak renkteki sebze ve meyve yemek hafızayı kuvvetlendiriyor.


Hafıza Güçlendiren Yiyecekler

Eskiden, hafızanın zayıflanmasının tamamen yaşlanma ile ilgili olduğu düşünülürken günümüzde, yetersiz beslenmenin de hafızanın zayıflamasına neden olduğu bilinmektedir.

Yediğiniz gıdalar ve “yemedikleriniz” beyin fonksiyonlarını etkileyerek, konsantrasyonun ve hafızanın ilerleyen yaşa rağmen keskin kalmasını sağlayabilir.

Hafıza güçlendiren yiyecekler listesinde ön plana çıkan besin grupları; çeşitli renklerde sebzeler, flavonoidler bakımından zengin meyveler ve esansiyel yağ asitlerini içeren balıklardır.
Hafızayı Güçlendirmek İçin Ne Yemeli?

Aşağıdaki listede hafızayı güçlendiren ve beyni yaşlanmanın etkilerine karşı koruyan bazı gıdaların listesini bulabilirsiniz.

Bu liste tam liste değildir ve listede bulunan bazı gıdaların düzenli tüketimi diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.

Örneğin, yumurta içerdiği vitaminlerle hafızaya katkıda bulunabilir ancak her gün yumurta yemek aynı zamanda kolesterolü yükseltebilir.

Bu nedenle hafızanızı güçlendirmek için yemeniz gerekenler hakkında bilgileri ve sizin sağlık koşullarınıza uygun beslenme programını ancak bir uzmandan alabilirsiniz.

Balık: Yağ oranı yüksek olan gıdalar genellikle belleği güçlendirmek için tavsiye edilmez, ancak omega-3 yağ asitleri bilişsel fonksiyon üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

Uzmanların hemen hepsi bunama ve Alzheimer hastalığı riskini azaltmak için düzenli olarak balık tüketilmesini önermektedir.

Haftada en az 2 kez, özellikle omega-3 bakımından oldukça zengin olan ton, somon gibi yağlı deniz balıklarını tüketmek beyninizin ihtiyaç duyduğu omega-2 yağ asitlerini almanız için yeterli olacaktır.

Aşırı omega-3 tüketiminin bazı yan etkileri olabileceğini unutmadan gıdalar yoluyla almak dışında, omega-3 takviyesi kullanmak isterseniz öncelikle doktorunuza danışmanızı öneririz.

Sebzeler: K vitamini bakımından zengin brokoli, kuşkonmaz ve ıspanak gibi sebzeler beyin gücünü arttırarak hafıza ve konsantrasyon gibi fonksiyonlarını geliştirebilir.

Polifenol içeren kırmızılahana beyindeki hücre hasarını, dolayısıyla Alzheimer riskini azaltan sebzeler arasında gösterilmektedir.

Kırmızı soğanda bulunan “fisetin”in ise uzun dönemli hafızayı arttırdığı yönünde bazı araştırmalar bulunmaktadır.

Meyveler: Antioksidan bakımından zengin olan yaban mersini, çilek, böğürtlen, hücre hasarına neden olan “serbest radikallere” karşı beyni korur.

Bu meyveler aynı zamanda belleği güçlendirdiği bilinen “antosiyanin” adlı bir fitokimyasal içermektedir.

Hafızayı güçlendiren ve beyni koruyan diğer meyveler arasında kırmızı üzüm, kivi, portakal ve elma ilk sıralarda gösterilmektedir. Portakal hariç tüm bu meyveleri kabuğuyla birlikte yemek daha çok fayda sağlayacaktır.
Hafızayı Güçlendiren Diğer Besinler

Ispanak: B vitamini ve folat açısından zengin ıspanak, diğer yapraklı sebzelerle birlikte hafızayı güçlendirmek için kullanılabilir.

Folat ve B vitamini vücudun ürettiği ve nöronlara zarar veren bir madde olan “homosistein” adlı maddeye karşı beyni korur.

Ispanak ayrıca beyne ve diğer organlara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin sentezine yardımcı olur. Güçlü bir hafıza için ıspanak ve diğer yapraklı sebzeleri günlük beslenmenize ekleyebilirsiniz.

Çikolata: Yüksek kakao içeren siyah çikolata beyin reseptörlerini aktive eden endorfin salınımını artırır. Endorfin arttıkça konsantrasyon artar ve ruh hali yukarı taşınır.

Çikolatanın bu etkisinden yararlanmak için çok fazla şeker içermeyen, en az %60-70 oranında kakao ile üretilen çikolatalardan yemelisiniz.

Süt ve Süt Ürünleri: Organik yoğurt, yağsız süt ve az yağlı peynir yüksek protein miktarlarıyla vücut dokularının gelişmesine yardımcı olur ve odaklanma ile hafızayı geliştirir.

Kuruyemişler: Kabak çekirdeği ve ay çekirdeğinde bulunan mineraller, kavrama yeteneğini geliştirerek uykusuzluğa iyi gelir, daha net bir düşünce akışına yardımcı olur.

Kepekli Tahıllar: B6, B12 vitaminleri ve folik asit içeren esmer pirinç, kepek ekmeği ve yulaf gibi kepekli tahıllar belleği korurken konsantrasyonu arttırır.

Yeşil Çay: Düzenli olarak yeşil çay içmek vücudunuzdaki kolesterolü ve homosistein miktarını azaltarak beyin fonksiyonlarının korumasına katkıda bulunur.

Yumurta: A, B, B12 ve D vitaminleri bakımından zengin yumurta, beynin hafızayla ilgili bölümünün gelişmesine yardımcı olur.

Hafızayı Güçlendirmek için Yapılacak Dua ve Zikirler ve Fiil ve Ameller

Öncelikle Proğramlı ve Planlı olarak yaşamak, Allah bize eger bir ömür 5 vakit namaz emrettiyse sebeblerinden biri, plan ve progamli yaşamamiz icin. yani hayati rutine baglamamak, neden cünkü mesala ikindi namazi yaz ve bahar vakitlerinde, her gün, yada iki günde bir, iki dakika yada 1 dakika, daha gec girip, daha gec cikiyor, kiş ve sonbahar mevsimlerinde ise, her gün, yada iki günde bir, iki dakika yada bir dakika kadar, daha erken girip, erken cikiyor, yani öyle olunca hayati rutine baglama, hergün saat 5 de iş başi, akşam altida paydos, yada öglen onikide yemek gibi, rutine baglama, bak Allah namaz ile, ne ögretiyor, hergün kafani caliştir, zamanini ayarla, işini ona göre ayarla. Ramazn bazen yazin, bazen kiş, bazen baharda yine orucu rutine baglama, yani programli ol amma, rutine baglama, her an uyanik ol. şeytani görevlendirmiş, geliyor namazda vesvese verip, seni namazda unutturuyor, sen onunla namazda beş dakika mücadele ederek, yine aklini ve ve fikrini ve dinini savunup, uyanik olmak durumundasin, yoksa sevaplarini calacak şeytan. şeytan ne işe yariyor? senin mücadele etmene yariyor, sen ounla mpücadele ettikce, aklin ve imanin ayakda yine, ve yine ramazanda orucu tutmak imsak ve acmak iftar etmek hergün iki dakika erken yada gec mevsime göre, öyle olunca akşam yada ögle yemegini rutine baglama yine, proglamli ol, amma rutine baglama, yani her an uyanik ol, cünkü kişin akşam erken, yazin gec, öyle olunca kiş mevsimini ele alip, saat dörtte akşam yemegi yersen, yaz geldimi vücut ayari bozulur, gece yine acikirsin bu sefer, yani rutin yok, rutin yok, porogramli ama rutin degil.

yani dedik yukarda Allah dan faydali ilim vermsi icin dua etmek lazim, cünkü bir deyim vardir.
“Türkün aklı ya sıçarken ya kaçarken gelir” yani firavunun aklida başina, denizlerin dibini boylayinca gelmiş, yani Allah dan faydali ilim taleb edip, faydasiz ilimdende Allah a siginmak lazimdir. cünkü son nefesde iman, insani firavununki kadar kurtarir, ancak denizlerin agirligini yüklenmek, sivi, deniz gibi, amma cok agir, kulle gibi, yani öyle olunca, bu yükün altina girmemek icin, dünyada hayattayken, Allah in emirlerine ve peygamberin sünnetlerine ittiba, yine aklin ve hafizanin kuvvetlenmesini saglar.
“yumurta götünün agzina gelince folluk aranmaz” deyimi ile tedbirli olmak gerektigi, tehlike zamanindan önce, tedbir alma, yani sen asker ve silah hazirlamazsan, yarin biri saldirirsa, düşmana yenik düşersin. öyle olunca, ögrencide imtihandan bir gün önce, derse calışmak, elbette ögenciye cok az fayda verir, cünkü bir ay yada, bir senede ögrenilen dersi, bir günde tekrar etmek, ve hatirlamak ne kadar zor ise, yani köyde ekmek eden birisi, bir tekne ekmek yapar, amma o ekmeklerin hepsini bir günde yemiyecek, yani iki haftada yada bir ayda yiyecek mesela. yani işde ne kadar ac olursan ol, en fazla yiyecegin,
iki dilim, üc dilim ekmek, bir tabak yemek oldugu gibi, yani sen derse calişma calişma, ve son gün haril haril ders caliş, orada ögrenebilcegin, ancak bir dilimdir o ilimden, yani calişmayi bütün seneye yay, her gün derslerini müteala et.
o yüzden bizde diyoruzki Raşidi Tarikati mensublari ve zikir ehli kimseler, haftada bir, mesala Pazar günleri, bütün bildigin sureleri bir kere müteala etki, unutmayasin.
ve biz zikirlerimizde Raşidi zikir evradinda
“Ya Hafizu, Ya Muhafizu” cekeriz, sizede tavsiye ediyoruz.
yine zikirlerimizden biride Zemzem duasidir ve günde 33 defaya kadar okunur

اَللَّهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ عِلْماً ناَفِعاً وَرِزْقاً وَاسِعاً وَشِفآءً مِنْ كُلِّ دَآءٍ

“Alllaahümme innii es’elüke ilmen naafian ve rızgan vaasian ve şifaaen min külli daain “

Allahım senden, menfaat ve fayda veren (yararlı ) ilim, geniş rızık ve her türlü dert ve hastalıklara karşı şifa niyaz ederim.

işin espirisi ise

Yüzme bilmeyen bir turist denize düşmüştü. Suda çırpınırken can havliyle bağırıyordu.
-Help! Help!
Yoldan geçen Temel onu gördü. Kızgın bir şekilde bağırdı:
-Ula ingilizce ögreneceğine, yüzme ögrenseydin ya!..

yani fayda vermeyen ilim, son nefesde bile kurtarmaz.

ve elektrikde Kondensator diye bir parca vardır, bazı eski motorlar bu kondensator ile calışır, eski radyolar telvizyonlar, camaşir makinlerinde kullanilir. nedir o? yani elektrigi kapazitesi kadar icine depo eder, ve sonra onun ile motoru caliştirir, o bitince birdefa daha tersine dogru döner, oraya elektrigi depo eder, ve ordakini kullanir, yani bir o yanna bir yanna, ayni TIPDA oksijen alamayan hastalarin, oksijen almasini saglayan aletin, bir yukari doldurup üfürmesi, birde geri cekmesi gibi, yani nefes vermesinide bilmiyor unutmuş o hasta, almasinida unutmuş, o insan kendinde degil, yani öyle olunca, ona hem vermek, hemde birde geri almak lazim degilmi yani, kondensatarorda ayni sistem üzere calişir, yani öyle olunca bunlar eski motor sistmeleridir, yani öyle olunca, bazi eski kafa insanlarin beyin sistemide böyle calişir, yani ona önce ögreteceksin, sonra soracaksin, o da sadece ögrendigini söyler, yani papagan gibi sadece ezberci, kafasini o konuda yürütemez, sadece ezberci, sor o ezberin manasinida bilmez, ayni şimdi namaz kilipda kulhu fatiha okuyupda, kulhu de ne diyor, elhamda ne diyor bilmiyen müslümanlar gibi. yani 

ve birde eger bir insan yaratilirken, “Ram” kücük ise, onun ram ini yükseltebilecegin, sadece belli bir miktar var, yani ondan fazlada artiramazsin, AKIL artarmi? evet artar, amm belli mikdar, yani Allah, alak sureside, “Ek-ram dan oku” diyor yani ram dan ana karttan oku, ve ram gecici bellek demekdir, yani bakdin o an bir olay gördün, düsündün, ve kafan o konuya sardi, ve bir fikir oluşdu, bilgiler oluşdu. sonra başka bir olay ve başka birşey gördün, oradan gecdin, bu sefer ram da sadece o konu ile bilgiler var, dün başka olaylar ve fikirler vardi, bugün yeni gün, yeni bilgiler, ve dünküler kaybolmadi, eger lazim ise, hafiza kartina kaydedildi. ve hafiza karti ise, fest platte, yada flaş bellek, yada SD kart gibi bazisi intern, bazisi ise dişda cikarilabilir hafiza kartlari. nedir bunlar : mesala Doktorda bir randevun var o randevunu sana doktor yazdi verdi, ve doktor yazdi bir not kagidina verdi, ve dedi “martin 15 inde yine kontrole gel” ve sen onu unutmamak icin her zaman kontrol edip görecegin yere asarsan, onun zamani gelince, hatirlar ve terminine yani randevuna gidersin, yani öyle olunca, yaziya dökülmeyen ilimde, unutulur demiş alimler öyle olunca yine hafizayi kuvvetlendirmek, yada bilgi ögrenmek icin, bir yöntemde yazarak, not tutarak calişmakdir, bize eskiden okulda ögretmenlerimiz, yarin şu sayfadan şu sayfaya kadar calişin, ve konunun özetini yazin derdi, celalettin hocam vardi, sosyal ve cografya derslerinde bu yöntemi kullanirdi. yani özetini yazin. önce okuyacaksin, sonra anladigin ve hatirladigin kadarini yazacacaksin ki unutmayasin. ve yani not tutmak ve yazmak, bir yerlere yazmak, yine zamani geldimi usb sticki, yada, sd karti, nasil takip bilgiye ulaşabiliyorsak, o özetledigimiz konuyu, işde gereketigi zaman cikarip, bir defa okuyunca, yine hatirlayacagizdir, yani ezberleme ve ögrenme yöntemelerinden biride, yazmak not tutmakdir, yani extern festplatteye, yada flaş belleke, yada sd karta, yada cd veya DVD ye yazdidirmak gibi.

Ve yine senin meslegin ve egitimin, ve bilgilerin, ve sevdigin alanlarda, bilgilerini güncelle, yeni neler olmuş, o konuda araştir ögren, ve güncel tut, ve gerici olma, her an yenliklere ve yeni bilgilere acik ol.
ve Hz Ali veya Hz Ömer demiş ki :
“onlar bizi görselerdi de li derlerdi, biz onlari görsek, kafir der boyunlarini vururduk.”

yani eskide gecmişde kalma, eskilerin bildigi, o zaman icindi, mesela ashabdan bir misal ve örnek : Ashabdan genc birisi sokakdan gecerken, bir bayani banyo ederken ciplak yerleini görmüş, ve istek ve şehvetle, o an o na bakmiş, sonr ise helak oldugunu söyliyerek muhammede gelmiş, Allah beni affedermi demiş sormuş. ve zina ise haram, ha bu göz zinasi olmuş, yada bugünün tabiri ile röntgencilik, yani sapiklik, ve hoş görülmeyen bir hal, ha bu bu bizatihi zina olsun, yasak ve kerih görülen amel. amma bu gün, herkesin evinde, internet veya televizyonunda, mayolu bayanlar seyrediliyor, dünkü o ashabin halni düşün, ve bugünkü muhammed ümmetinin halini düşün, öyle olunca onlara bu günküleri ve telvizyonlari interneti göstersek, bunlar kafir deyip boynumuzu vurmaya kalkarlar, biz ise onlarin Allah kitap peygamber diye, fakir fukara, bicare yaşamlarina baksak, bunlar de li derdik degilmi, o günler dündü, dünde kalamayiz bugün böyle azizim. kim bu gün internetinden vazegecer kim bilmem instagram face ve twitsiz durabiliyor, ancak dah tanimaynlar bilmiyenler imkani olmayanlar onlar,
ve yine veda hutbesinde peygamberimiz diyorki

“Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki burada bulunan kimse, bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur. “
yani dünde kalma, yarina dogru yürü, bunun icinde her an yeni bilgileri, ara bul ögren, o konuda senin ilmin ve egitimin dogrultusunda yeni neler olmuş ögren, olaki senin bildiklerin bile, yeni bilgilere göre, yanlişdir. cünkü dün atom en kücük diyen bilim adamlrinin bildigi bilgi bile artik eski bilgi oldu, atomunda parcalari oldugu yeni bilgiler keşfoldu. eger sen haala eski bilgi, atom son parcada kalirsan, allaturka olursun azizim, yani bilgi, yine güncelliklelri takip etmekle olur. yoksa sen ayni eski şerkicilarin ve filim yildizlarinin, iş yapamama sebeblerinden biri olan, eskide saplanip kalmaktir, o yüzden muhammed dedi, bilgiyi ilerir taşiyin, olaki ilerdeki bunu daha güzel yorumlar ve anlar.
ve dedi işde

“Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki burada bulunan kimse, bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur. “
(Hz Muhammed)

yani ögrenme yöntemlerinden biriside, ögrendigini başkalarina anlatmak, ve bilgiyi cogaltmak, ve bilgi cogalinca, sen unutsan, birisi hatirlar, başk bir insanda o bilgi hala saklidir, ve vardir. öyle olunca o ndan duymasan bundan duyarsin o bilgiyi, ve yine unutmamak icin ögrendigini şeyi birilerine hemen anlatmak, onu cogaltmak. islam bizlere bu yöntem ile ieltildi, buna “Tevatür” denilir.Anlatma ile tekrar etme ve başkalarina ögretme ile tekrar. Tevatür yani.


Nefsini Kemale erdiren bir kimse, en son halinde, mehdi olabilecek, veya mehdi askeri olabilcek kivama gelince, artik onun tekamül yolunda son hali, artik bilgiyi cebrailden alir, yani “AKLI KÜL” den alir bilgiyi. yani öyle olunca, hafiza ve akil kuvveti, korunmuş kaynakdan alininca, yani hani eski disketler vardi, yada SD kartlardada var, altinda yada yaninda bir dügme var, onu cekince, yani acinca, artik o SD deki yada eski disketteki yaziyi, bir daha takildigi bilgisayarda oynama ve degiştirme imkani yok, yani copyright kilidi, yani öyle olunca, cebraildeki bilgi, onun bilgi aldigi yerdeki bilgi, copyrigt kilidi ile kilitli bilgi, artik onun degiştrilme imkani olmayan bilgi, yani kader tahtasinin arka yüzü, yani kader tahtasi alin ve ön beyin, cebrail ise arka beyin, ve beyincik, yani copyrigtli bölge, artik o yazilim, o insanda asla degişmeyen mutlak kaderini temsil eder. belli oranlar sabit şekilde korunmak zorundadir, onlar bozulursa o ahmet se ahmet olmakdan fatma ysa fatma olmakdan cikar, onlar onun temel degişmeyen ve degişmeyecek kadar ve özellikleridir, mutlak kadirinde yazili oldugu yer, oraya ancak ve ancak, mesela : Allah in ibrahimi ateşden kurtarip, ateşe” serin ol ” dedigi yer olan, ilahi müdahele dişinda, müdaleye izin verilmeyen korunmuş yazilim, artik onun secimlerinin ve tercihlerinin meyva verdigi yerdeki yazilim, ve AKLI KÜL, Akli Küle l ulaşan icin, artik her an vahiy vardir, artik o cebrailden vahiy alir, yani vahiy sedece kuran ve incil gibi bir din ve ahkami degil, her amelinde dogruyu yapabilmen icin, sana yol gösterecek olan ilim ve bilgidir, ve marifet makamidir. insan icad edecegi bir icadin planinida, ordaki merkezden alir. Her ayri kimsenin fitarinda yazili ve sakli olan bilgiye ermek demek, marifet demek, ve marifet ehli bir kimsenin, hic kimsenin bilmedigi bir bilgisi ve SIRRI vardir, mesala adam motor icad etmiş, ona motorun bütün ahkami yolu yolagi ögretildi, bu bin sene sonrayada gelsek ayni yolun farkli eteplarda işletilmesi ile, yoksa ana yol belli, yani alti ana yön gibi, ve 12 ara yön gibi


Rabbim Mehdi askerine istikamet versin, istikamet nedir, yönlerden bir yönüde onlara versin, yani mehdinin, ya saginda, ya solunda, yada önünde, yada ardinda, yada ,….. durmak ve onun emrine SIKI SIKI baglanmak, ölümde olsa sonunda, emirden cikmamak nasip eylesin. gafletten ve gafileerden onlari uzak eylesin


–oOo—


أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


”Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ‘

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve

etûbu ileyk.

–OoO–



Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 11 Şubat 2018 Pazar

Original Kar © glan   

Author: RasitTunca

Bir yanıt yazın