DİNİ SÖZLER
Açılıp saçılmak medeniyetse; desene hayvanlar bizden daha medeni.
(Necip Fazıl Kısakürek)
Ey insan kaf dağı kadar yüksekte olsanda.
Kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma…
Herşeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
Hayatı “HD” kalitesinde yaşamak istiyorsan “H”akka “D”ayanacaksın o kadar !
Ne olacak bu Türkiye’nin hali? İl il BİRA FESTİVALLERİ düzenlenmekte. Ey Osmanlı, bak gör evlatların ne halde! FE EYNE TEZHEBÛN (Bu gidiş nereye)?
Ve Yüksek Bir Çığlıkla Suküt’a Eriyorum ”Umut Etmekte İbadettir” Diyorum !
Kalbinden geçmeyeni diline değdirme. Ya kalbin derininden konuş; Ya da sus! (Hz. Mevlana)
Güçlük kolaylıkla beraberdir, kendine gel, ümidi bırakma!
Akıllı insan bilir ki, ölümün arkasında bile daha güçlü bir hayat beklemektedir. (Hz. Mevlana)
ALLAH’ın razı olduğu kişiye tufan bile sığınaktır. Ve inananlar için her çağda bir Nuh’un gemisi vardır..
Cüneyd-i bağdadi’ye sormuşlar, “sabır nedir” diye, sorduklarında şu cevabı vermiş, sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır..
Doğarken ÜMMETİ, yaşarken ÜMMETİ, ölürken ÜMMETİ, hep ÜMMET. Terketti sünneti..
Namaz kılmak için üniversite içerisinde elde edilen bir metrekare, üniversite dışında elde edilen çok geniş mekandan daha hayırlıdır.
İstediğin kadar inançlıyım de namaz kıl, sadaka ver. Umut verip, güven aşılayıp da yarıyolda bıraktığın insanın gönül sadakasını her iki dünyada da veremezsin. (Hz. Mevlana)
Kötülüğe Rağmen İyilik, Yanlışa Rağmen Doğruluk, Zorluğa Rağmen Cesaret, Uzaklığa Rağmen Vefa Asil İnsanların Kudretidir!
Yine ayrılık yağıyor yüreğimin üzerine.. Ve Bilal sesleniyor ömrüme, “Hayye ale’s-Selâh Hayye ale’l- Felâh”.
Denemekten, Çabalamaktan Yorulup Cesaretin Kırıldığında Bil ki; ALLAH Ne Kadar Uğraştığını Görüyor.
Dün çimen ayaklarımın altında idi. Şimdi üstümde bitiyor! Görüyor musun? Toprak günahlardan başka her şeyi örtüyor..
Sabır, kötülerin oyununu bozan sihirli elin ta kendisidir.
Ağlamak rahmettir ağlatanı bilirsen, aynaya gerek yok kendini bilirsen.
”ENTE” Nidasıyla başlayan her soluk, “ENE”nin bağrında bir VAV yarasıdır. ŞEHADET parmağına sinen her tekbir “ELİF” kokulu bir BİSMİLLAH virasıdır. Yelkenler fora.. istikamet aşkın rotasıdır. Yar diye yüreğine yerleşen Aşk-ı Rahmanın sevdasıdır.
Edepli edebinden susar. Edepsiz ‘ben susturdum’ sanar.
Ey Can! Edep nedir diye arar sorarsan eğer, bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine sabır ve tahammül gösterebilmektir.
Ey deli gönül! Aşk mı istiyorsun? Yaradan sana yar değil mi? Hep soğuk mu geçti ömrün.. Kışın sonu bahar değil mi? Dünya sana neden hoş geldi ki.. Kabir kapısı dar değil mi? Sevgilinin senden istediğini ne çabuk unuttun böyle.. “Ak bir alın” bir de “Ar” değilmi?
Gönlüne belalar geldikçe gülerek karşıla. Şükrü ve sabrı öğreniyorsun, korkma rıza makamı yakın sana. (Hz. Mevlana)
Cahille girme münakaşaya.. Ya sinirini zıplatır tavana. Ya da yazık olur “adabına”
Yusuf ‘un gözleri kuyu kadar karanlıktır kimine. Ve güneş gibi aydınlıktır bakmasını bilene. Bu ahir zamanda ne Yusuf gibi bakan göz bulunur, ne de o gözlere bakıp anlayacak Züleyha.
Başkalarının bahtiyarlığına imrenme. Çok kimseler var ki, senin hayatına gıpta ediyorlar. (Hz. Mevlana)
Gülene neden güldüğü sorulmaz. Ama ağlayana neden ağladığı sorulur. Sende dualarında ağla ki Rabbim sebebini sorsun.
Nasıl ki bır anne hasta çocuğuna iyileşmesi içini acı ilaçlar veriyorsa ALLAH (c.c.) ta sevdiği kullarına öyle acılar verirmiş.
Sıkılma ey nefsim, geceni Allah’a ayırmaktan sıkılma, çünkü burada sıkıldıkların ahirette seni kurtaracaktır..
Yaşamak Su Misali Akıp Giderken. Bize Kalan Bir Vefa, Bir Selam, Bir de Habersiz Yapılan Güzel Duadır!
Nefse kolay ve tatlı gelen her şeyi SAADET zannetmemeli.. Nefse güç ve acı gelenleri de FELAKET sanmamalıdır.. (İmam-ı Rabbani)
Güneş ile dünya arasına ay girince dünya karanlıkta kalır,
Allah ile kul arasına dünya girince kul karanlıkta kalır..
Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek; kalitelidir!
Ey affetmeyi seven Rabbim, sil göz yaşlarımı. Sen teselli et beni, serinlik sun şu bağrıma. Hayırlı kederlerimi sen sevdir bana! Tıpkı geceye saçılan yıldızlar gibi. Ömrüme ışık olsun sıkıntı anlarımda ettiğim dualar. Sen yolum ol; sen sonum ol!
ÖLÜNÜN dili olsa diyecek sana.. ben fırsatı kaçırdım tövbe et “GÜNAHINA”.
Nasip; istenen değil, hep verilen. Nasipse gelirmiş Çin’den Yemen’den. Nasip değilse; Senin olsa bile kayar gidermiş elinden..
Allaha kavuşmak, kötü insanlardan uzak durmakla olur. (Hz. Ali)
Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki bütün vaktini ona sarfediyorsun?
Dua ve İbadet; Allah ile beraber olmaktır. Allah ile olan kimse için; ölümde ömürde hoştur. (Hz. Mevlana)
Ne kadar acıdır insanın teselliyi içkide sigarada araması.
Çok mu zor elini semaya kaldırıp Rabbine yalvarması..
Ya islamda yürürsün, ya da küfürde çürürsün, yol mezarda bitmiyor gidince görürsün.
Bir insanın nasıl güldüğünden (terbiyesini) neye güldüğünden (ahlakını) anlayabilirsin.
Dün dünde kaldı karıştırma, yarın yaşayacakmısın araştırma.
Bugün hayattamısın ozaman güzel yaşa kahırlaştırma.
Huzur bulmak istiyorsanız, ezanla dirilin namazla yaşayın.
Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir. (Hz. Ebubekir)
Şu fani dünya için gayret üstüne gayret.. ebedi dünya için gayret yok hayret.
İbret Al Yere Düşen Yaprağa; O da Senin Gibi Tepeden Bakardı Toprağa.
Gözlerine dünya süsü güzel gelmesin. Kulaklarına müzik aşk hoş gelmesin. Ömrün hep bunlarla boş geçmesin. Bir gün toprak olacaksın ey nefsim.
Gerçek zengin, bilgisi çok olan insandır. (Hz. Ali)
İman iki eşit parçadır, yarısı sabır yarısı şükür.
Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebubekir)
Geceler uzundur. Onu uyuyarak kısaltma. Gündüzler aydınlıktır, onu günahlarınla karartma.
Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi.
(İmam-ı Azam)
Saatin zinciri bitince eylemez tık tık. Vakti zamanı gelince ruha derler çık çık. Hakka kulluk eyle zira ahirette dinlemezler hık mık.
Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
Güvenme zenginligine bir kivilcim yeter.. güvenme güzelligine bir sivilce yeter.
Allahü Teâlâ Buyuruyor Ki, Nefsinize Uymayın, Nefsiniz Bana Düşmandır.
Kibir, Bele Bağlanmış Taş Gibidir. Onunla Ne Yüzülür Ne De Uçulur.
Bin Zulme Uğrasan Da, Bir Zulüm Yapma. (Hz. Ali)
Kırk çürük yumurta bir sağlam yumurta etmez. (N. Erbakan)
İnsanların en iyisi fakirlere karşı alçakgönüllü olan zengindir. (Muhammed İbn-i İsmail Mağribi)
Allah’a dost olan, hiçbir şekilde dünyaya dost olamaz; dünya dostu olan, asla Hakk’ın dostu olamaz. (Ebû İshak)
Bir kötülüğü beğenen, onu işleyenden daha kötüdür.
(Şemseddin Sami)
Sabır acıdır, ama tatlı meyvesi vardır. (Şeyh Sadi)
His yok, acı yok, hareket yok leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana sen böyle değildin. Feryadı bırak, kendine gel çünkü zaman dar. Uğraş ki telafi edecek bunca zarar var. (Mehmet Akif Ersoy)
Sözü dost, özü düşmandan usandım. Dili Mümin, kalbi şeytandan usandım. Herkesin kahrı çekilir ama; ben davasız Müslümandan usandım..
Bir elimizde şarap, bir elimizde Kuran, ne tam kafiriz ne de tam müslüman! (Ömer Hayyam)
Müslüman çağın gözüyle İSLAM’a bakmaz, İSLAM’ın gözüyle çağa bakar.
Ölüye karşı aşk ebedi olamaz. Kişi ölünce aşk biter. Sen ebedi diri olana aşık olmaya bak! (Hz. Mevlana)
Kadın Mezarlığa Girerken Başını Kapıyor, Dışarı Çıkarken Açıyor, Ölüye Karşı Kapayıp, Diriye Karşı Açmak AKIL ALMAZ!
İyi ki geçiyorsun zaman! Ya acının derinime işlediği bir anda donsaydın. (Hz. Mevlana)
Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan. Çünkü gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşartan. (Hz. Mevlana)
Başını onun omzuna dayayıp, “lütfen beni terk etme” diye yalvaracağına; alnını secdeye koy, “kalbime göre ver Allah’ım” de.
Toprak boyunuzun ölçüsünü almadan, siz seccade’ye boyunuzun ölçüsünü verin.
Ey insan. Cenneti istiyorsan İSTENİLEN gibi yaşa. Cehennemi istiyorsan İSTEDİĞİN gibi yaşa..